Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Muharrem Ayı ve Aşure Günü

Okunma  Yazar : Ziya Akçal
Yorumlar  Yorum Sayısı : 1
Okunma  Okunma : 2652
Tarih  Tarih : 27 Aralık 2009, 11:41

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Hepimiz aynı dünya üzerinde yaşıyor olmamıza rağmen her birimizin yaşam dairesi ile sınırlı kendimize has ikinci bir dünyası olduğu tartışma götürmez bir gerçek. Bu dünyanın ebedi kalmak için yaratılmadığı, Cenabı Hakk'ın ebedi âlemine davetlisi olan mahlûkatın kısa bir süre için konakladığı dörtte üçü sularla kaplı bir bekleme salonu olduğu da bir gerçek.

Zaman geçiyor, her gün bir evvelki günden farksız. Çevremizde olup bitenler, TV ekranlarından izlediklerimiz mide bulandırmanın çok ama çok ötesinde. Nelere şahit olmuyoruz ki? Hırsızlık, ırzsızlık, namussuzluk, şerefsizlik, haysiyetsizlik, haksızlık, adaletsizlik, kaçakçılık, bölücülük, çekememezlik, dolandırıcılık, yalancılık, iftira ve daha bilmem ne envai çeşit rezillik alabildiğine kol geziyor; yaşanıyor ve yaşatılıyor. Çoğu insan bu şartlar içerisinde ne yapacağını şaşırmış, geçim derdinde, hayırlısıyla, kazasız belasız gününü tamamlamanın gayreti içinde yaşamaya çalışıyor. Ya bütün bu olanlar karşısında geleceğimiz olan sevgili yavrularımız ne durumda!      

Hepsinin mutlaka söyleyecek birçok sözü var; hem de çok çeşitli konuda. Bir dokun, bin ah işit. Üstelik bu işi yaparken dilbilgisi kurallarına, cicili bicili ve çoğu dışarıdan ithal sözcüklere de ihtiyaç yok. Saygı kuralları içinde, üslupta hata etmeden meram hâsıl olsun yeter. Ama olmaz işte; kimi konuşmaz, kimi konuşturulmaz, kimi de hiç konuşmaz, dar alanda paslaşma ona yeter.

Bu toplum içinde yaşayan biri olarak kendimi toplumdan soyutlayamam, ben de bu insanlardan biriyim. Benim de çok değişik konuda âcizane söyleyeceğim, yazacağım var muhakkak ama yazmayacağım. Herkes bir iş yapar, benim işim olmayan konuya burnumu sokmayacağım. Bırakacağım herkes kendi işini yapsın. Herkesin sokağını temizlemesiyle tüm sokakların temiz olacağı inancıyla her kesimden insanı da benim gibi olmaya davet edeceğim ve bu haftaki yazım olacak satırlarımı günün anlam ve mahiyetine mahsus olarak tamamlayacağım.

Malumunuz Muharrem Ayı içerisindeyiz. Muharrem ayı; içerisinde vuku bulan önemli hadiseler,  tecelliler ve İslâmi bir tarih başlangıcı kabul edilmesi bakımından Müslümanlar arasında çok büyük bir önem taşır. İnsanlık, Âdem'den (as) buyana çok değişik zamanlarda zuhur eden olayları tarihin başlangıcı olarak telakki ede gelirken  gün gelmiş , İslâmın yücelmesinde bir dönüm noktası teşkilini itibar ederek, Resulullah Efendimizin (SAV) Medine’ye hicretini tarih kabul etmişlerdir.

Hicretin on altı veya on yedinci yılında toplanan İslâm şurasında ileri sürülen muhtelif fikirler arasında Hz. Ali’nin önerisi kabul edilip, ilk İslam muhacirlerinin Muharrem ayında göç etmeleri sebebiyle, bu ay tarih başlangıcı kabul edilmiş.

Muharrem ayının İslamiyet öncesine dayanan bir şöhreti ve değeri bulunmaktadır. Bu vesile ile dense ki, Muharrem ayının bütün beşeriyet tarihinde yeri vardır, yalan olmaz.

Bu ayın onuna rastlayan Aşure günü, birçok önemli hadiseyi dairesi içine almıştır.

Hz. Âdem’in yaratılması, cennete girmesi ve cennetten çıktıktan sonra tövbesinin kabulü Aşure gününe rastlamaktadır.

Hz. İbrahim’in doğumu, Halilullah payesine ermesi, Nemrud’un ateşinden kurtulması da bugüne tesadüf etmektedir.

Hz. İdris'in (as) semaya ref olunması ve Hz. Eyyub’un hastalıklardan kurtulması da bugüne tesadüf etmiştir.

Hz. Nuh’un, gemisinin Cudi Dağı’na oturması ve karaya ayak basması da Aşure Gününe tesadüf etmektedir.

Hz. İsa'nın (as) dünyaya teşrifleri ve kendisine suikast hazırlayan Yahudilerden kurtarılıp semaya yükseltilmesi de bugüne rastlamaktadır.

Hz. Musa (as) ın ümmetiyle beraber Firavunun hışmından kurtarılışı ve Firavun’un taraftarlarıyla beraber suda helak olmaları da bugüne rastlamaktadır.

Aşure gününün bu müstesna değeri sebebiyle Resulullah Efendimiz (SAV) bugünde oruç tutmuş ve ashabına da tavsiye etmiştir.Bir hadisi şeriflerinde; ‘’Ramazandan sonra oruçların en faziletlisi, Şerrullah olan Muharrem (ayında tutulan) dır. Farzlardan sonra namaz (lar) ın en faziletlisi gece namazıdır.’’

İslamiyet’in doğuşunda Aşure orucunu tutmak mecburiyeti varmış; Ramazan orucunun farz kılınması ile birlikte bu hüküm kaldırılmış. Ancak sünnet olarak oruç tutmanın meşru kabul edildiği de bir gerçektir.

Muharrem ayı geldiğinde müminler birbirinin hicri yılını tebrik etmeli, salih amellerle meşgul olmalı. Maddi durumu iyi olanlar hayır işlerinde yarış içinde olmalıdır.

Bu vesile ile değerli Müslüman kardeşlerimin hicri yılbaşını tebrikle, hayırlara vesile olmasını diliyor, sağlık ve esenlik dileklerimle en derin saygılarımı arz ediyorum. Kalın sağlıcakla. 27.12.09 Z. AKÇAL

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır.

CEVDET KURT [ 30 Aralık 2009, 21:13 ]
Hocam yazınızı okudum yinede döktürdün çok teşekürler bizlere birdaha bu gibi büyük olayları hatırlattığınız için çok teşekürler. her kalem yazar ama herkes yazamaz bunları. antalyadan kucak dolusu selamlar cevdet kurt.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber