Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Kabahat Ayder'in değil, Ayder'linin, Çamlıhemşin'linin

Okunma  Yazar : Ziya Akçal
Yorumlar  Yorum Sayısı : 1
Okunma  Okunma : 2374
Tarih  Tarih : 01 Eylül 2012, 00:09

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Bugün bir yazı okudum sabah gazetesinde. Hemşerimiz sayılır, Sayın Şeref Oğuz, kaleme almış köşesinde. O’da Çaykaralıymış. Büyük bir serzeniş, üzüntü ile dile getirmiş duygularını. Baştan sona haklı… Hani derler ya, ’Gözümün nuru da olsa… Haklıya haklı, haksıza haksız…)                                                  

Muhteşem bir coğrafyayı, ülkenin ve dünyanın gündemine getirmek için yıllarını harca... Tam da bunu sağlamaya başladığında, gelenlere "örgütlü pusu" kur ve turistlerini söğüşlemeyi "marifet" bil..., diye başlıyor Ayder'den bahsetmeye ve her yıl ağustos ayında, merak ettikleri için   misafirlerini götürdüğü Çamlıhemşin’imizim  turistik yöresi Ayder’de karşılaştığı diz boyu rezaletten!..               


Her yıl turist sayısının arttığından ve fakat buna paralel olarak kazığın boyunun da artarak devam ettiğinden söz ediyor. İş bu kadarla kalsa iyi, diyor ve ekliyor; hizmet kalitesinin düştüğünden, konuklara kötü davranıldığından, bu tutum davranışlarıyla yaptıklarının ‘turizm’ yapıldığını sanan kendini bilmez, kendisiyle beraber çevresinin adını da kötüye çekmek üzere kürek sallayan bedbahtların varlığından söz ediyor.                                                                                                                                      

‘’Sinek murdar değil; mide bulandırır’’ misali, istenmeyen, olmaması gereken durumların ta Ayder’in girişinde, Çamlıhemşin Belediyesi’nin 10._ TL. lik giriş ücretiyle başladığından, yörenin Kaçkar Dağları Milli Parkı olarak Turizm Bakanlığı’na bağlı olduğu halde iken, yerel yönetimin turistleri haraca bağladığından, bu vesile ile binlerce araçtan toplanan paranın nereye harcandığı, akıbetinin ne olduğunun merak edildiğinden ve fakat merakı giderecek cevap bulunamadığından söz ederken yöredeki turizmcilerin ‘’eğitimine’’ kesin olarak harcanmadığını alaycı ve üzgün bir eda ile ve fakat haklı olarak dile getirerek taşı gediğine oturtuyor.                                                                                                   

Benzer tutum ve davranışların, kendi beldesi olan ‘Uzungöl’ de de aynen yaşanmakta olduğu ifadesi ardından; şımarık, kendini bilmez, gözünü para hırsı bürümüş işletmelerin işgali altındaki Ayder’de, hizmet vermeden vatandaşın cebindeki paranın tümünü almak gibi bir niyet içinde olduklarını; içinde ucuz şekerli ‘’Ayder Balı’’ diye kilosu 300._TL den sattıklarından söz ediyor. (bu arada dürüst işletmecilerin de var olduğunu ve onları tenzih ettiğimizi de öncelikle belirtmek isteriz)   Yazısının sonunda, ‘’Kendi sonunu hazırlayan Ayder’i kim kurtarabilir?’’ sorusunu soruyor.              

Kısa, öz fakat baştan sona sitem ve serzeniş dolu yazı beni ruhen ve bedenen ve zihnen yorgun ve bitap düşürmeğe yetti. Daha üç gün oldu Çamlıhemşin’den geldiğim. Ayder’e çıkmadım. En az onun kadar güzel olan Şenyuva köyünde Şenyuvalılarla beraber geçirdim tatil günlerimin çoğunu.  Hep iyilik, güzellik gördüm; gururla, övgüyle bahsettim her gittiğim yerde. Ama heyhat! Bu duyduklarımla moralim çok bozuldu. Eminim sizler de aynı duygu seline kapılmışsınızdır.                             

Peki, ne oldu Çamlıhemşin’ime, o güzelim beldenin müstesna insanlarına. Okuma – yazma oranını şöyle koy kenara; akademisyenlerin, bürokratların, geçmişten günümüze nice aydınların yetiştiği ve yetişmekte olduğu, hoşgörünün, sevginin, saygının kol kola ve büyük çapta hâkim olduğu, Cenabı Hakk’ın bir nimeti olan o güzel yörenin güzel insanlarına ne oldu? Ne oldu da vurdumduymaz olundu? Nerde o HES’lere karşı çıkanlar, yöreyi canlarından çok sevdiğini söyleyip dünyayı ayağa kaldıranlar, verdikleri hukuk savaşıyla bir şeyleri kazanırken esas olanı nasıl unuttular.            Çok yazık oluyor çok… Hemen, acilen gereken yapılmalı, hafızalarda yer eden ‘’Hemşin geleneği’’ tüm yönleriyle hayatın bütün alanlarına hâkim kılınmalı. Bu ve benzeri konularla ilgili olarak gereken ne ise yapılmalı ve kalıcı olmasına azami gayret sarf edilmeli. Aksi halde, şenyuva (Çinçiva) köyünden merhum sakağanç Halil dedenin ‘’ Eyiler getti, kötiler kaldi; kötiler getti hurdaler kaldi; hurdaler da getti murdarler kaldi.’’ Sözünün gerçek olduğu ve tarihe geçeceğini hatırlatır, bu vebal altında hep beraber ezilip, üzüleceğimizi bilmenizi isterim.                                                                         

Her ne kadar sürçü lisan ettim ise affınıza sığınıyor, gereğinin en kısa zamanda el ele vererek yapılacağı duygu ve düşüncesiyle hepinize sağlık ve esenlik dileklerimle saygılarımı sunuyorum. 28.08.2012 – Ziya Akçal- Ümraniye

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır.

Vedat balci [ 29 Ekim 2012, 19:54 ]
Eline ağzına saglık ziya amca

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber