Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

İnsan denen yaratık

Okunma  Yazar : Ziya Akçal
Yorumlar  Yorum Sayısı : 7
Okunma  Okunma : 3279
Tarih  Tarih : 20 Nisan 2009, 23:08

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Eti yenmediği, derisi giyilmediği, gübresi kullanılmadığı halde sadece aklının varlığı sayesinde en şerefli, “en değerli” unvanına layık olarak yaşamını sürdüren insanoğlu. İlk yaratılışından bugüne, bugünden kıyamete kadar devamlı olarak sayısı artan ve artacak olan tek yaratık. Bir yandan en iyi yaşam için her yolu mubah sayarak azim ve kararlılığını gösterirken, diğer yandan kendi kendini manen ve maddeten yiyip bitiren tek canlı.

Irkı, rengi, ülkesi nerede olursa olsun çocuk her yerde çocuktur, sevimlidir; soyunun devamını sağlayan yavru yaratıktır. Ta ki, buluğ çağına gelinceye kadar. O çağ ki, her şeyin temelinden değişime uğradığı, ana kucağı sonrası okul, aile ve çevre hayatı. İşte bu süreden itibaren o yavru canlı, yaratılış gayesinin dışına taşıp, ırkının, inancının, kültürünün, soyunun, sopunun temsilcisi olan bir sosyal varlık olarak karşımıza çıkıyor.

Dünyanın diğer ülkelerini bir tarafa bırakalım, ülkemize gelelim. Mevzuumuz insan olmaya devam etsin. Konuşan, düşünen, okuyan, yazan, yiyen, içen, üşüyen, gülen, oynayan, İnsan denilen yaratık. Kızan, bağıran, yol kesen, pusu kuran, iftira eden, yalan söyleyen, küfreden, katleden, yok eden mahlûk. Çağlar açıp çağlar kapayan, evliyalar – zebaniler doğuran,  gökdelenler diken, fabrikalar kuran, uçsuz bucaksız deryada yüzen, sonsuz uzayda gezebilen varlık

Gözü doymaz, kuldan utanmaz, Allah’tan korkmaz, yer gelir meleklerden üstün olurken, yer gelir hayvandan da aşağı olabilen yaratık. Canından çok sevdiğini söylediği eşine, çocuklarına kan kusturan, döven, aç, çıplak bırakan, hunharca öldüren… Para için anasını, babasını katleden… Mal hırsıyla birbirini  yok eden…para için namusunu, namusları satan…Kadını ticaret aracı yapan, fahişe damgası vurup/vurdurup  sırtından geçinen….Küçücük yavruların ırzına geçip öldüren, yakan vahşi canavar. Balayını geçirmek üzere güle oynaya ülkemize gelen turiste tecavüz edip ölümüne sebep olan şerefsiz, gözü dönmüş mahlûk…

Üniversiteler bitirip birkaç yabancı dil bilen, bu sayede devlet kademelerinde üst düzey koltuk kapan; bol kepçeden maaş alırken makamın verdiği yetkiyi en son haddine kadar kullanıp kazaya bırakmayan, vatanına, bayrağına, dinine, kültürüne, geçmişine düşman kesilen… Devleti çalıp çırparken, yetim malını büyük bir iştahla yiyen… Haktan, hukuktan, sosyal adaletten, dürüstlükten dem vurup doğuluktan bahsederken yanlış adım atan utanmazlar…

İmanını hayatına aksettirir görünürken fırsat bulduğunda her türlü kötülüğü yapmaktan çekinmeyen çeşitli meslek mensubu, insan bozuntusu din bezirgânları!

Gördüğü bir olumsuzluğa bakarak ve de onu alet ederek İslam’a ve Müslümanlara çullanan, işte bunlar hep böyledir deyip dışlayan, saldırışa geçerken Allah’a ve resulüne savaş açan firavun nesilleri.

Olmaz olsun böyle insan, olmaz olsun böylelerinin nesilleri. Ne ülkemde olsun, ne de Dünyanın hiçbir yerinde.”İnsan nesli anadan, hayvan nesli babadan” söylemine ve genetik ilminin önemine binaen annelerin ( yarınların anneleri olacak kız çocuklarının) yetiştirilmesi konusunda çok ama çok özen gösterilmeli. Anneler de çocuklarının eğitimine gereken ihtimamı fazlasıyla göstermeli.

     Annelik çok önemli; işi insan yetiştirmek. Uzun ve meşakkatli, sabır ve ustalık isteyen bir iş. İlla da ilim irfan sahibi, iktisadi bağımsızlığı tam olması gerekmez, asli vazifesini yerine getirmek için; genetik olarak asıl verilmesi gerekenler ona zaten içgüdüsel olarak verilmiş; yeter ki istesin. Peki, nasıl olmalı, anne işini nasıl yapmalı? Derseniz, işte size amiyane gelebilecek fakat kayda değer öğütler.

    İşine, eşine ve de fazlasıyla çocuğuna mutlaka zaman ayırsın. Allah’ını, kitabını, dinini, imanını, peygamberini öğretsin. Bu dünyaya ebedi kalmak için gelinmediğini; yaratılışın bir gayesi olduğunu öğretsin. Nerede ve niçin ağlandığını, nerede ve niçin gülündüğünü de yeri geldiğinde yavrusuna öğretsin ve yaşamasına müsaade etsin. Esaret ve özgürlük kavramlarını da iyi anlatsın ve öğretsin. Yalanın bütün kötülüklerin anası olduğunu öğretsin. Anaya babaya  “öf” demenin büyük günah olduğunu öğretsin. Başarısızlığın da başarı kadar doğal olduğunu öğretsin. Kıskanmayı, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, sevgiyi, hoşgörüyü, saygıyı öğretsin. Helâlı, haramı, sabırı, emanete riayet etmenin, sözünde durmanın gereğini öğretsin. Kitabın en güzel arkadaş olduğunu, okumanın önemini öğretsin. Helâlından kazanılan bir kuruşun haramdan gelen milyarlardan çok daha değerli olduğunu öğretsin. Allah yolunda ve dosdoğru olmayı, yalan yere şahitlik asla yapmamayı, başını taştan havanlarda ezecek olsalar dahi asla yalana tevessül etmemeyi öğretsin ona. Uygun Müziğin, eğlencenin dedikodudan, gıybetten, iftiradan iyi olduğunu öğretsin. Nasıl yaşarsa yaşasın mutlaka bir gün öleceğini, yaptıklarından ötürü hesaba çekileceğini, iğne ucu kadar iyiliğin sevabını ve yine iğne ucu kadar kötülüğün karşılığını mutlaka göreceğini öğretsin ona.

Bütün bunları yaparken bağırmasın, çağırmasın, sen de yap bile demesin. Önce kendi nefsinde yaşasın; örnek yaşantısının yavrusuna intikalini görsün ve mutlu olsun. Aile, toplum, ülke kurtulsun. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.

 

 

 

 

 

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 7 yorum yazılmıştır.

İSMAİL AKYILDIZ [ 26 Nisan 2009, 19:10 ]

Keyfe tekfurune billahi.

Arkeolojik kazılar Neandertal insanının ötedünya fikrine yabancı olmadığını vurguluyor.

Bir orta avrupa düşünürü Hiristiyanlığın en derin yara aldığı 19. yüzyıda şöyle demiştir.

CENNET OLMASAYDI BİLE ORAYA LAYIK OLMAK İSTERDİM.
Z.AKÇAL [ 22 Nisan 2009, 23:20 ]

Değerli yorumlarını lütfeden muhterem kardeşlerimin hepsine sonsuz teşekkürlerimi arz eder, iki cihanda saadet dileklerimle en derin saygılarımı sunarım.
Osman AYGUN [ 22 Nisan 2009, 20:13 ]
Sayın yazarın tesbitlerine katılmamak eldemi.Hele annelerimize ve anne adayları hakkında yazdıkları çok güzel tavsiyeler.Keşke bu gibi yaziları daha geniş kitlelerde okuya bilseler.Genç anne adaylarımız,Fatihleri doğurup,büyüteçek anne adaylarımız bu inçeliklerle donatılsalar,çoçuklarını hamurlarını bu duygularla yoğursalar.
Hepimizin kulaklarına küpe olaçak bu tavsiye niteliğindeki satırları hayat dusturumuz olarak iliklerimize nakş edebilsek.Yarınlarımız daha güzel olaçak,kaybettiğimiz değerlerimize yeniden kavuşmuş olaçağız.Bu duygularla bu satırları yazan sayın yazarımızdan ALLAH C.C' lu razi ve memnun olsun.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber