SENOZ'UN SESİ

• Anasayfa
• Biz kimiz?
• Haberler
• Röportajlar
• Senoz Turnuva
• Köylerimiz
• Çayeli
• Rize
• Sohbet Odası
• Gurbetçiler
• Rize Siteleri
• Senoz Rehber

HABER ARA

Başarılı işadamı hemşehrimiz Yusuf Burak, senozderesi.com'un sorularını cevaplandırdı.

Çayeli, Çataldere Köyünden başarılı işadamımız Yusuf Burak'la AVEK Otomotiv Şirketinde sizin için görüştük ve 'senoz sohbeti' yaptık. İnşaat, otomotiv ve turizm konularında başarılı yatırımlara imza atan Burak'la sohbetimizi sunuyoruz:

*Yusuf Bey, senozderesi.com için kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

İsmim Yusuf Burak. Rize ili Çayeli ilçesi Çataldere Köyündenim. Mahalle olarak da Kaymaklı, eski adıyla Cerençon mahallesindeniz. 1968 İstanbul doğumluyum. Ama her yıl Karadeniz'e, Çayeli'ne, köyümüze gider ve yaylalara da çıkarım. Aile olarak burada İstanbul'da yaşadık. Karadenizlilerin meşhur işi olan fırıncılıkla ticaret hayatımız başlamış. Sonra inşaat malzemesi toptancılığı ve nihayet 17 yıl önce de inşaat sektörüne geçiş yapmışız.

*Şirketlerinizden de bahseder misiniz?

Şu anda 2000 (ikibin) çalışanımız var. Tabii bu rakam sadece inşaat sektöründeki çalışanlarımız değil, grup olarak çalışanlarımızı ifade ediyor. İnşaat, otomotiv ve turizm sektörlerinde çalışıyoruz. Avek Otomotiv; VOLKSWAGEN, Seat ve Audi markalarınının hem satış hem de servis hizmetini veriyoruz. Burada, 27 bin metrekare inşaat alanı var, kendimiz yaptık bu showromu.

Turizm alanında 4 yıldızlı bir otel yapıyoruz, yakında hizmete açacağız. 560 yataklı bir otel olacak. Aynı zamanda kongre merkezleri de olacak. Bunun da inşaatını kendimiz yapıyoruz. Turizm işimiz var. Yurt dışında inşaat işlerimiz var. Devlete inşaat yapıyoruz. İhalelere giriyor ve toplu konuttan tutun, büyükşehir belediyelerine kadar çeşitli işler yapıyoruz. Bunların hepsi ihale ile alınan işlerdir. Turizm, inşaat ve otomotivde toplam 2 bin çalışanımız var. Libya ve Kıbrıs'ta da şantiyelerimiz var. Kare İnşaat, Gürtaş İnşaat ve diğer şirketlerimizi Paşalı Grup altında topladık. Şektörde bu şekilde devam ediyoruz. (İlgilenenler için internet adresi: http://www.pasali.com.tr)

*Şirketlerinizi "Paşalı Grup" olarak isimlendirmenizin özel bir sebebi var mı?

Ortağım var. Adem Bey ve ben iki ortak olarak işlerimizi yürütüyoruz. Kare Grubuz, ama otomotivi de kurduğumuz için hepsini Paşalı Grup olarak adlandırdık. Onun da bir anısı var.

*Yatırımlarınız inşaat ağırlıklı. Oysa siz meslek olarak inşaat mühendisi değilsiniz. Nasıl başarılı oldunuz?

Evet, ben de mühendis değilim, ortağım da mühendis değil. Ama teknik kadromuz çok güçlü. Kadromuzdaki mühendis sayısı 187. Biz de bunların başındayız. Ama biz 'mektepli' değil, 'alaylı'yız. Bu bakımdan daha başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Şu an 13 tane şantiyemiz var ve çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Şantiyelerimizin ikisi yurt dışında. İzmir'de 1260 konut yapıyoruz TOKİ'ye. Eyüp'te bir projemiz var. Yap-Sat projesidir bu. Türkiye Olimpiyat Parkı'nı yapıyoruz; 1 milyon metre kare. Çok büyük bir projedir. Olimpiyat Stadının tam karşısı. Büyükşehirin bir işidir bu. İhale ile biz almışız. Kocaeli'nde büyük bir işimiz var. SEKA arazisinin rehabilitasyonunu yapıyoruz. Bahçeşehir'de yeni bir projeye başlıyoruz. O da TOKİ'den arazisi satın alınarak yapılan bir iştir. Otomotivde çok yeniyiz. Bu sektörü 'bilmememize rağmen' girdik, bu binayı da yaptık ve çok da başarılı olacağımıza inanıyorum. 123 kişi çalışıyor otomotiv şirketimizde.

*İstanbul'da doğup büyümüş olmakla birlikte memleketimizden, yaylalarımızdan kopmamış olmanız gerçekten takdire değer. Senoz Deresinin turizme açılması için neler yapmak lazım? Ya da turizme açmalı mıyız?

Çevreyi ve güzellikleri bozmamak şartıyla turizme açılabilir. Geçen yıl Çayeli Belediye Başkanımız buraya gelmişti. Bana, "Çayeli'ne çok sayıda yerli turist geliyor. Biz de bunları genellikle Ayder'e gönderiyoruz. Ama Senoz Deresi yöresi de çok güzel. Buralarda da tesisler olsa, turistleri buralara göndersek" demişti. Mesela bizim Çataldere'de bir Köy Konağımız var. Bunun üzerini açarak bir iki kat ilave edebiliriz. Birileri geldiği zaman burada kalabilsin. Bu yıl köyümüzün muhtarıyla da konuştum. Doğayı, tabiatı çok bozmamak şartıyla böyle yatırımlar yapabiliriz ve yapacağız. Şu an yaylaları geziyorum. Oralarda beton evler görünce gerçekten üzülüyorum. Oraya gidenler beton görmek istemiyor. Bu yapılaşma, yaylaların bozulmasına sebep oluyor. Şık değil. Oraya gelen bir soluklanmak ve dinlenmek istiyor. Çayeli'ne gidip köyüme çıkınca bir hafta kalabiliyorum. Diliyorum ki imkânım olsa da bir 10 gün daha kalsam. Ama Bodrum'a gidince her türlü imkân varken iki günden fazla kalamıyorum, bir an önce oradan uzaklaşmak istiyorum. Zevk anlamında bizi tatmin etmiyor. Köylerimiz Bodrum'dan çok daha iyi... Tabii bizim bölgemizin en büyük eksikliği altyapı olmaması. Geçen gün bir arkadaşım Rize'ye gitti. "Nerede kalayım, nereyi gezeyim?" diye sordu. Biz de onu Ayder'e yönlendirdik. Niçin Senoz'a gönderemeyim? Altyapı olsa mutlaka oraya gönderirim ve onlar da çok memnun kalır. Ama bugün için imkânlar yok maalesef. Geçen sene Rizespor-Galatasaray maçı vardı. Galatasaray kafilesiyle biz de Rize'ye gittik. Kafileyi Çayeli Çavuşoğlu Otel'de misafir ettik. Sabah ta bütün yöneticileri ve futbolcuları Çataldere köyümüze kahvaltıya götürdük. Hatta Fatih Gökçen ile Cevitli Mahallesi denen mahallemize çıktık ve oradaki ahşap evleri gezdi. Enteresan, hava da çok güzeldi. Güz mevsimiydi. Dağlarda da kar vardı. İsviçre'den hiç bir farkı yoktu. Çok beğendiler tabii... Bir de yolumuz yetersiz. Şu anda Karadeniz Otoyolunun yapımı için bir çalışma var. İnşaatı yapan firmalar yakın arkadaşlarımızdır, ama her defasında da onlara söylerim. Kamyonlar yolları bozuyor, doğrudur. Ama aylık bakım yapmalarına mani değil bu durum. Bu bakımlar ne yazık ki yapılmıyor. Zaten taş kırıp mıcır yapıyor. 50 kamyon, 100 kamyon mıcır serse ne olur?

*Bu vesile ile Senoz Deresi yolu üzerindeki taş ocakları hakkındaki düşüncelerinizi de almak isteriz?

Senoz Deresindeki taş ocaklarının doğaya/tabiata bir zarar verdiği ortada. Bizim dereye çok fazla zarar verdiler. Şunu da düşünebiliriz: Karadeniz'de niçin her yıl çok fazla sel oluyor? Bunun bir sebebi de doğa ile çok fazla oynanmasıdır. Her derede bir oynama var. Sel felaketlerinin bir sebebi de budur. Bunu istatistikler de ortaya koyuyor. Doğa ile oynamamak lazım. Bunun zararı bize oluyor. Keşke orada o taş ocakları olmasaydı. Haydi oldu, bari yol bakımı doğru dürüst yapılsaydı.

*Bölgemizde çok kalitesi içme sularımız var? İşadamı hemşehrilerimiz bu konuda bir çalışma yapamazlar mı?

Yapılabilir ve yapmak lazım. Ancak maliyet meselesi var. Ben mesela gelip bir su tesisi kursam, bunu kârlı işletebilir miyim? Nerede kuracağım? Zirvede kuracaksın bunu. Sonra bu ürünü pazara nasıl ulaştıracağım? Pahalıya mal edip rekabet etme imkânı olmaz. Bunun için problemli bir konu. Ancak bunlar düşünülmeli ve uygun çözümler bulunmalı.

*İki yıldır devam ettirdiğimiz Senozderesi futbol turnuvamızı izleme imkânı bulabildiniz mi?

Turnuvanın sonunda yapılan 'şöhretler karşılaşması'nda bulundum. Çok da memnun oldum. Faydalı faaliyetler. Düzenleyenleri kutluyorum. Bu sene Kaptanpaşa'da bir çim halı saha yaptırıyorum. İnşallah deremizin gençleri bundan sonra bu imkândan faydalanacaklar.

*Senozderesi.com olarak çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

Ben de size ve ekibinize başarılar diliyorum.









senozderesi.com haber merkezi