Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Eski fukaralık anlatmakla bitmez

Bu defaki misafirimiz, İstanbul Şirinevler'de ticaretle meşgul olan bir hemşehrimiz. Zelkif Şark, emekli imam-hatip. Emekli olduktan sonra çocuklarıyla birlikte ticaret hayatına atılmış ve çantacı dükkânı açmış.

Kategori  Kategori : Röportajlar
Yorumlar  Yorum Sayısı : 2
Okunma  Okunma : 4277
Tarih  Tarih : 04 Mart 2010, 01:33

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Şu anda 2 çantacı dükkânı ve bir parfümeri dükkânıyla İstanbul Şirinevler'de ticaret hayatını sürdürüyor. Zelkif hocamızı dükkânında ziyaret ettik ve güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Buyurun sohbetimize:

*Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Rize Çayeli Seslidere Köyünden Zelkif Şark. Emekli imamım, 1995 yılında emekli oldum. Ondan sonra çantacılık işlerine başladık. İlk dükkânımı İstanbul Şirinevler E-5 yolu üzerindeki Toyak iş merkezinde açtım. Daha önce Avcılar'da bir şübem vardı. Şu anda şubelerin hepsini Şirinevler'e topladık. 3 şübe olarak Şirinevler'de hizmet veriyoruz. Bir kozmetik, iki de çantacı dükkânımız var.

*Nerelerde imam-hatiplik yapnızı?
Salarhada 7 sene ve daha sonra da Çayeli Aşıklar'da yaptım. Sonra da kendi köyüm olan Seslidere'de bitirdim imamlığı. Kendi köyümden emekli oldum. Hâlâ çalışmaktayım. İki sene önce bir yol yaptırdım, Sarbeni yol diye. Seslidere'de özel kendim yaptırdım, devletten bir yardım alamadık. Tekrar geçtiğimiz sene 2009 yılında bu yolda bir değişiklik yaptık. İstinad duvarlarını yaptırdım.

*Köy hatıralarından, çobanlık hatıralarınız var mı?
Yayla çok iyi birşey. Bizim eski dönemlerde, ormanları meraları açıp çimenlik yapıyorduk. Şu anda meraları açamıyorsun, hazır yiyici olduk. Şu anda memleketimizin garip bir hali var. Ama ben tekrar düşünüyorum. Güzel bir arazi alıp mandacılık yapmak. Çalışmayı seviyorum, köyden iki ay oldu geldiğim, hiç boş durmuyorum, dükkânları dolaşıyorum, ne eksiğimiz var diye bakıyorum.

*Hangi yaylaya giderdiniz?
Yediçukur yaylasına giderdik. Bizim yaylamızda araba yolu, cami herşey var. Ama güzel bir dinlenme yeri değil malesef.

*Başka beğendiğiniz yaylalar var mı?
İkizdere'nin yaylaları, Kafkoma yaylası, Çağırankaya yaylası çok güzel yaylalar.

*Yılın çoğunu İstanbul'da mı geçiriyorsunuz?
Hem İstanbul hem de Çayeli'nde bulunuyorum. Şu anda Çayeli'nde bir oğlum var. Orada Sabuncular Çay Fabrikasında çalışıyor, hem köyü idare ediyor, hem de fabrikada çalışıyor. Epey çayım var benim 15 ton çay veriyorum Mayıs ayında. Ben de gidiyorum yardım ediyorum ona. Ben çalışmayı sevdiğim için yazları giderim köyüme.

*Çantaların imalatını siz mi yapıyorsunuz?
Önceden imalatımız vardı, ama şimdi imalatını yaptırıyorum; fason olarak atölyelere yaptırıyorum. Bazılarını da dışardan geçtirtiyorum. 'Şu çantayı bu fiyata yapacaksın' diyorum, malzemesini alıyorum yaptırıyorum fason olarak.

*Peki Senoz hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Bizim Senoz'un insanında çekememezlik var. Eskiden böyle değildi. Ben köyün değil de yöremizin en fakir insanından biriydim, babam annem perişanlık içerisinde geldik buralarda. Şimdi şükürler olsun, İstanbul'a gelmeden önce de iki evim vardı, geldikten sonra da birşeyler yaptık. Benim hemşehrilerim bana gelip çalışmak istemiyorlar. Gerçi benim onlara ihtiyacım yok, ama insanlık böyle değil. Ben kendi hemşehrime, kendi adamıma, bir çay bir kahve, bir parça ekmek verebilsem ne mutlu bana. Böyle bir gurur var. Benim bir sürü işçim vardı, 18 tane işçim vardı, hepsi yabancıydı. Benim işçilerimin hemşehrilerimin olmasını isterdim, ama işsiz oldukları halde gelip benim yanımda çalışmak istemiyorlar. Çayeli'nden gelenler eskiden fırınlarda yatar kalkarlardı, bu işler bitti şimdi. Ben şimdi diyorum ki, böyle şeylerde gurur yapmanın anlamı yok. Benim 9 tane çocuğum var, benim ihtiyacım yok bana gelip çalışmalarına; ama hemşehrilerimin yanımda çalışmasını isterdim, Şirinevler'de hangi esnafa sorarsanız sorun tüm esnaflar bizi çok severler, kimseye zararımız olmamıştır, ama hemşehrilerimiz çekememezlik yüzünden demek ki gelmiyorlar.
Senoz Deresi zengindir, bizim köyde iki tane cami var öyle bir cami daha yok senozderesinde o camilerin yapımında çok emeklerim var.
Benim iki yerde arazim var, Senoz Deresinde en iyi çay vereni bizleriz. Babam çok çalışkan bir adamdı, çalışmış uğraşmış çaylık yapmış, bizde elimizden geldiğince çalışıyoruz.

Eski zamanlardaki bölge insanımız ne kadar fakirdi? Bir örnek verebilir misiniz?
Anlatayım: Kabakları keserdik, çekirdeğini kurutur satardık. İkinci bir seferde peynir satardık, yağını satardık. Bu paralarla ne olabilirdik? Bu paralarla tuz ve gaz alınırdı. Belki küçük bir elbise alabilirdik, para olarak demir para 25 kuruşlar vardı,  çok az vardı köylerde. Giderdin Karaahmet vardı onun yanına çalışıp harçlık alırdık bir gün iki gün, çalışıp birkaç kuruş alırdık.
Veyahut orada kerestecilik yapardık. Hatta ben kursa gidecektim hiç param yoktu. İbrahim Boncukçu diye yaşlı bir adam vardı, "Cuma'ları buradaysan namazı kıldır" derdi. Dedim hocam ben buradayken zaten kıldırıyorum. Param olsa Kur'ân kursuna okumaya gideceğim dedim. Kursa gitmem için kursa para verecektim 10 lira lazım dedim. O da bana "6 liram var. 3’ünü sana versem olur mu?" dedi. Öyle bir adam tanıyamadım bizim derede. Eskiden de soruyorum öyle bir adam yokmuş. Baltanın ağzında özel bir çarık yapmıştı, 'ağaçlar bunu görüp korkmasın' diye.
Dağa giderdi, misal olarak "büyüktür bunu kesersek ötekilere zarar verir" der, küçükleri keserdi. Öyle severdi ormanları. Bir tanesini keserken diğerini zedelememek için elinden geleni yapardı. Bir gün bana dedi ki, "Sen yanıma gel, yardım et. San bir kaç ağaç keseyim, onu da sat harçlık et" diye. Ben de 9-10 yaşındayım. Beni aldı götürdü dağa. Birkaç tane makas kesti. Ağacı kestik, ufak tarafını bana verdi, büyük tarafını kendisi yardım etti indirdik aşağa, annemle ablam da yardım etti. O makasları 65 liraya sattık. O zaman için bu büyük bir para. O para ile 50 liraya bir soba aldık. Sobamız yoktu evde. Pilita o zaman zaten piyasada yoktu. Hatta o sobayı geçen sene attık, sakladık ama çürüdü. Rahmetli halam, "evladum Allah senden razı olsun, bir ısındık" dedi. Hiç unutamam. O vaziyetteyken 10 lirasını harçlık ettim, okudum. Güneyce'de okudum. Güneyce, Rize İkizdere'nin aşağısında bir yerdir. Bizim dönemimizde Ahmet Şark, Bayraktar Bayraklı, Ali Satır, İsmail Taşçı, Zeki Kaşıkçı, Çayeli'nden epey kişi vardık Kur'ân kursunda okuyan...

*Senozlu gençlere tavsiyeniz nedir?
Çalışsınlar, çalışsınlar, boş durmasınlar. Köyde kalanlar da hayvancılık yapsınlar, Kaptanpaşa'da, Çukurluhoca’da, Çataldere’de mandracılık yapsınlar. Çayeli'ne gidince "Senoz ekmeği"ni arıyorsak Senozun yoğurdunu, suyunu, kaymağını da ararız, herkes onu tercih eder...

*Eskiden Senoz daha mı iyiydi, fakirliğe rağmen?
Eskiden üretim vardı, buradaki çok zenginlerin aç olduğunu görüyorum. Ya gözü aç, ya karnı açtır. Önceden her evde bal kadıları olurdu, ama şimdi öyle olmuş ki, düşmüş plastik kutularına. Fenni petek zamanı şimdi. Eskiden öyle değildi, kocaman kovanlar vardı. Gıda maddelerini alırken, hormonlu olmamasına dikkat edelim. Bu vesile ile herkese selamlarımı sunarım. (FÇ/YÇ)
*
senozderesi.com haber merkezi

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 2 yorum yazılmıştır.

ferihan demirbaş [ 22 Mart 2010, 16:55 ]
oo hemde şirinevlerdesinisiz şenaycım hiç rastlamadım. felanbur ağacından düşen abinmi bu..
serap bilgin [ 08 Mart 2010, 23:31 ]
sevgili zelkif amcacım röpartajını okum ve cevap vermek ihtiyacı duydum eğer sürçülisan edersem af ola amcacım haklı olduğun yerler var tabiyki ama ben şu söylediklerine takıldım ben yanımda hemşehrilerimin çalışmasını isterim ama onlar gurur yapıyor ve gelip çalışmak istemiyorlar diyorsun belki onlar gurur yapmakta haklıdırlar yani şunu demek istiyorum eğer karşındaki insan sana küsmüşse neden küstüğünü ona değil öncelikle kendine sormalısın.başarılarınız devamını diliyorum.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Röportajlar

En Çok Okunan Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber