| Son dakika haberi bulunmamaktadır. | Senoz Esnaf |
 |
 |
SENOZ'UN SESİ
HABER ARA
EN ÇOK OKUNANLAR
İki genç hemşehrimizin başarısı
Çayeli, Yenice köyünden hemheşrilerimiz Said Alkın ve Samet Okumuş, birlikte kurdukları MESAM firmasıyla kısa sürede büyük başarılara imza attılar. Mobilya aksesuarı konusunda hizmet veren MESAM’ın İstanbul Kaynarca’daki merkezinde genç girişimci hemşehrilerimizle sizin için görüştük. Dehrioğulları ailesinden olan arkadaşlarımız iş hayatına nasıl atıldıklarını anlattılar.
 Kategori |
: Röportajlar |
 Yorum Sayısı |
: 0 |
 Okunma |
: 2252 |
 Tarih |
: 11 Nisan 2009, 22:39 |
Çayeli, Yenice köyünden hemheşrilerimiz Said Alkın ve Samet Okumuş, birlikte kurdukları MESAM firmasıyla kısa sürede büyük başarılara imza attılar. Mobilya aksesuarı konusunda hizmet veren MESAM’ın İstanbul Kaynarca’daki merkezinde genç girişimci hemşehrilerimizle sizin için görüştük. Dehrioğulları ailesinden olan arkadaşlarımız iş hayatına nasıl atıldıklarını anlattılar.
*Firmanız MESAM’ı ve kendinizi tanıtır mısınız?
Ben, Rize Çayeli, Senoz Yenice Köyünden (Emekli müftü) Yahya Alkın’ın oğlu Said Alkın. Firmamız MESAM’ı (Mobilya ve Aksesuar Dekorasyon İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti) 2004 yılı Mart ayında aynı zamanda arkadaşım ve akrabam olan Samet Okumuş ile birlikte kurduk. Babalarımızın da yapmış olduğu istişare sonucu bu kararı verdik. Tabiî ki ilk başlarda düşük sermayeyle başlayan firmalar gibi biz de zorluklarla karşılaştık. Cenab-ı Allah, ‘çalış kulum vereyim’ demiş. Bu münasebete Cenab-ı Allah’ın yardımıyla bu günlere geldik. Hamdolsun şu anda ilk açtığımız zamanla kıyaslarsak müessesemizi 15-20 kat büyüttük. Ortak olarak iki kişiyiz, iki de çalışan personelimiz var.
Mesam, hırdavat, mobilya aksesuarı, ankastre mutfak ürünleri olmak üzere 20 bin çeşit ürünü bünyesinde barındırıyor. Ürün çeşitlerimizi tanıtmak ve müşterilerimize kolaylık olsun diye çok detaylı bir internet sitesi açtık. Aşağı yukarı Türkiye’nin her yerine mal gönderiyoruz.
Müşterilerimiz internet sitemizden de istediklerini kodlarıyla taleplerini bize bildiriyor, biz de siparişleri adreslerine gönderiyoruz. Onun da bize çok büyük bir katkısı oldu. Bunun haricinde kendimiz de Marmara Bölgesinde İzmit, Adapazarı, Zonguldak’a kadar araba ile ürün servisimiz var. Kurumsallaşmaya doğru gideceğiz inşallah.
*Piyasadaki maddî sıkıntısı sizi de etkiliyor mu? “Geleceğinizi nasıl görüyorsunuz?
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde her zaman risk faktörü yüksek olur. Hele hele, Türkiye gibi demokrasi tam olarak yerleşmeyen ülkeler daha riskli. Biz bu riski en aza indirmek için çalışıyoruz. Tabiî ki belli bir yere kadar riski karşılayacağımız kuvvetlerimiz var. Ama Allah göstermesin, en büyük firmalar bile batabiliyor. Tedbirlerimizi alıyoruz. Ama Allah nasıl takdir etmişse o. Allah kimseye muhtaç etmesin. Hiç aklımıza gelmeyecek şekilde pazar ve imkân kazandık, Cenab-ı Allah bize de nasip etti. Veren de o, alanda o.
Piyasadaki durgunluk bizde de var. Ödemelerde sıkıntıya girdiğimiz oluyor, çünki biz de ödeme alamıyoruz. Kendi gücümüzden efor sarf ederek ödemelerimizi yapıyoruz yine de. Türkiye bundan çok daha büyük krizleri atlattı, tek partili iktidarda bu kriz daha kolay atlatılır diye düşünüyoruz.
*Biraz da köylere gidelim isterseniz…
Her yaz giderim köye. Bir ay önce gitmiştim. 10 gün falan kaldım. Köyümüz bizim gözbebeğimiz, emin olun. Çocuklarımıza da unutturmamamız gerekir. Yani bizim babalarımız bize unutturmadı, biz de çocuklarımıza köylerimizi unutturmamalıyız. Karadeniz özellikle Rize’mizin önümüzdeki yıllarda önemi kat kat artacak. Yaylacılık turizmi, sahil turizmini geçecek.
Benim Karadenizli sanayici hemşehrilerimizden bir şikâyetim var. Herkes kendi iline yatırım yapıyor. Ama bakıyorum Rize’li, Çayeli’li hemşehrilerimiz kendi iline, kendi bölgesine yatırım yapmıyor. Rize Karadeniz bölgeleri içinde Artvin’den sonra en az gelişen bir ilimiz. Kendi bölgemize yatırım yapmasını istiyorum. Şahsen biz ortağımızla bazen konuşuyoruz, ikinci şubeyi açarsak Çeyeli’nde açmayı istiyoruz. Çünkü bölgemizi seviyoruz. Kalkınmasını istiyoruz. Esas hemşehricilik budur. Yatırım yapmakla, Çayeli olarak Senozlular olarak sadece miting düzenleyerek bu işler olmaz. Yatırımla olur, kalpten gelerek, yatırım yaparak, koşturarak bu işin olacağını değerli hemşehrilerimize iletmek istiyorum…
*Hatırlatmış oldunuz. Uzun süredir, Kaptanpaşa’ya bir çay fabrikası yapılsın diyenler var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Ben de herkes gibi bunu doğru bir fikir olarak görüyor ve katılıyorum. Ancak gövdenin hareket etmesi için önce ‘baş’ın hareket etmesi gerekiyor. Yani sermaye olarak büyük sermayeliler bunu yapması gerekiyor. Baş hareket ederse gövde ve ayak olarak biz de hareket ederiz. Bu fikir çok güzel bir fikir, keşke böyle bir çalışma yapılsa…
Geçen ay köye gittiğimde gerek Kaptanpaşa’yı ve gerekse eskiden ‘merkez’ sayılan Çukurluhoca Köyünü pek kalabalık görmedim. Kaptanpaşa’dan geçerken eski kalabalığı göremedim, Babik’ten geçerken de öyle. Eskiden Babik’te/ Çukurluhoca’da fırın bile vardı. Demek imkânı olan Antalya ya da Akdeniz’e tatillerine gidiyor. Köyümüzü yalnız bırakmayalım diyorum. Bizim değerini yitirdiğini sandığımız yerlere, başka insanlar milyon dolarlık yatırım yapıyorlar şu anda.
*www.senozderesi.com’u nasıl buluyorsunuz?
Şahsınız burada diye söylemiyorum. Gerçekten irtibatımız olmadığı insanlarla bir ‘merkez’ gibi haberleşme yerimiz oluyor. Bulamadığımız telefonları, kaç zamandır göremediğimiz arkadaşlarımızı, hemşehrilerimizle yapılan röportajları, köyümüzde olup bitenleri buradan öğreniyoruz. Bir sene içerisinde 1 kere gittiğimiz köyümüzden her an haberdar oluyoruz. Özellikle yöremizin hem kültürünü, hem insanlarını buluşturma açısından çok güzel bir kültür hizmeti veriyorsunuz. Normal bir internet sitesi değil, bu senozderesi.com farklı bir şey. Senozderesi.com sitesini bir sivil toplum kuruluşu gibi görüyorum. Faaliyetler çok güzel, Allah daim etsin. İnşallah çok daha iyi olur.
*Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyoruz. Asıl ben teşekkür ederim.
(MESAM’ın internet adresi: http://www.mesamaksesuar.com
e posta adresi: info@mesamaksesuar.com
Tel: 0216-3973624)
*
Senozderesi.com haber merkezi/ 30.07.2008
*Firmanız MESAM’ı ve kendinizi tanıtır mısınız?
Ben, Rize Çayeli, Senoz Yenice Köyünden (Emekli müftü) Yahya Alkın’ın oğlu Said Alkın. Firmamız MESAM’ı (Mobilya ve Aksesuar Dekorasyon İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti) 2004 yılı Mart ayında aynı zamanda arkadaşım ve akrabam olan Samet Okumuş ile birlikte kurduk. Babalarımızın da yapmış olduğu istişare sonucu bu kararı verdik. Tabiî ki ilk başlarda düşük sermayeyle başlayan firmalar gibi biz de zorluklarla karşılaştık. Cenab-ı Allah, ‘çalış kulum vereyim’ demiş. Bu münasebete Cenab-ı Allah’ın yardımıyla bu günlere geldik. Hamdolsun şu anda ilk açtığımız zamanla kıyaslarsak müessesemizi 15-20 kat büyüttük. Ortak olarak iki kişiyiz, iki de çalışan personelimiz var.
Mesam, hırdavat, mobilya aksesuarı, ankastre mutfak ürünleri olmak üzere 20 bin çeşit ürünü bünyesinde barındırıyor. Ürün çeşitlerimizi tanıtmak ve müşterilerimize kolaylık olsun diye çok detaylı bir internet sitesi açtık. Aşağı yukarı Türkiye’nin her yerine mal gönderiyoruz.
Müşterilerimiz internet sitemizden de istediklerini kodlarıyla taleplerini bize bildiriyor, biz de siparişleri adreslerine gönderiyoruz. Onun da bize çok büyük bir katkısı oldu. Bunun haricinde kendimiz de Marmara Bölgesinde İzmit, Adapazarı, Zonguldak’a kadar araba ile ürün servisimiz var. Kurumsallaşmaya doğru gideceğiz inşallah.
*Piyasadaki maddî sıkıntısı sizi de etkiliyor mu? “Geleceğinizi nasıl görüyorsunuz?
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde her zaman risk faktörü yüksek olur. Hele hele, Türkiye gibi demokrasi tam olarak yerleşmeyen ülkeler daha riskli. Biz bu riski en aza indirmek için çalışıyoruz. Tabiî ki belli bir yere kadar riski karşılayacağımız kuvvetlerimiz var. Ama Allah göstermesin, en büyük firmalar bile batabiliyor. Tedbirlerimizi alıyoruz. Ama Allah nasıl takdir etmişse o. Allah kimseye muhtaç etmesin. Hiç aklımıza gelmeyecek şekilde pazar ve imkân kazandık, Cenab-ı Allah bize de nasip etti. Veren de o, alanda o.
Piyasadaki durgunluk bizde de var. Ödemelerde sıkıntıya girdiğimiz oluyor, çünki biz de ödeme alamıyoruz. Kendi gücümüzden efor sarf ederek ödemelerimizi yapıyoruz yine de. Türkiye bundan çok daha büyük krizleri atlattı, tek partili iktidarda bu kriz daha kolay atlatılır diye düşünüyoruz.
*Biraz da köylere gidelim isterseniz…
Her yaz giderim köye. Bir ay önce gitmiştim. 10 gün falan kaldım. Köyümüz bizim gözbebeğimiz, emin olun. Çocuklarımıza da unutturmamamız gerekir. Yani bizim babalarımız bize unutturmadı, biz de çocuklarımıza köylerimizi unutturmamalıyız. Karadeniz özellikle Rize’mizin önümüzdeki yıllarda önemi kat kat artacak. Yaylacılık turizmi, sahil turizmini geçecek.
Benim Karadenizli sanayici hemşehrilerimizden bir şikâyetim var. Herkes kendi iline yatırım yapıyor. Ama bakıyorum Rize’li, Çayeli’li hemşehrilerimiz kendi iline, kendi bölgesine yatırım yapmıyor. Rize Karadeniz bölgeleri içinde Artvin’den sonra en az gelişen bir ilimiz. Kendi bölgemize yatırım yapmasını istiyorum. Şahsen biz ortağımızla bazen konuşuyoruz, ikinci şubeyi açarsak Çeyeli’nde açmayı istiyoruz. Çünkü bölgemizi seviyoruz. Kalkınmasını istiyoruz. Esas hemşehricilik budur. Yatırım yapmakla, Çayeli olarak Senozlular olarak sadece miting düzenleyerek bu işler olmaz. Yatırımla olur, kalpten gelerek, yatırım yaparak, koşturarak bu işin olacağını değerli hemşehrilerimize iletmek istiyorum…
*Hatırlatmış oldunuz. Uzun süredir, Kaptanpaşa’ya bir çay fabrikası yapılsın diyenler var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Ben de herkes gibi bunu doğru bir fikir olarak görüyor ve katılıyorum. Ancak gövdenin hareket etmesi için önce ‘baş’ın hareket etmesi gerekiyor. Yani sermaye olarak büyük sermayeliler bunu yapması gerekiyor. Baş hareket ederse gövde ve ayak olarak biz de hareket ederiz. Bu fikir çok güzel bir fikir, keşke böyle bir çalışma yapılsa…
Geçen ay köye gittiğimde gerek Kaptanpaşa’yı ve gerekse eskiden ‘merkez’ sayılan Çukurluhoca Köyünü pek kalabalık görmedim. Kaptanpaşa’dan geçerken eski kalabalığı göremedim, Babik’ten geçerken de öyle. Eskiden Babik’te/ Çukurluhoca’da fırın bile vardı. Demek imkânı olan Antalya ya da Akdeniz’e tatillerine gidiyor. Köyümüzü yalnız bırakmayalım diyorum. Bizim değerini yitirdiğini sandığımız yerlere, başka insanlar milyon dolarlık yatırım yapıyorlar şu anda.
*www.senozderesi.com’u nasıl buluyorsunuz?
Şahsınız burada diye söylemiyorum. Gerçekten irtibatımız olmadığı insanlarla bir ‘merkez’ gibi haberleşme yerimiz oluyor. Bulamadığımız telefonları, kaç zamandır göremediğimiz arkadaşlarımızı, hemşehrilerimizle yapılan röportajları, köyümüzde olup bitenleri buradan öğreniyoruz. Bir sene içerisinde 1 kere gittiğimiz köyümüzden her an haberdar oluyoruz. Özellikle yöremizin hem kültürünü, hem insanlarını buluşturma açısından çok güzel bir kültür hizmeti veriyorsunuz. Normal bir internet sitesi değil, bu senozderesi.com farklı bir şey. Senozderesi.com sitesini bir sivil toplum kuruluşu gibi görüyorum. Faaliyetler çok güzel, Allah daim etsin. İnşallah çok daha iyi olur.
*Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyoruz. Asıl ben teşekkür ederim.
(MESAM’ın internet adresi: http://www.mesamaksesuar.com
e posta adresi: info@mesamaksesuar.com
Tel: 0216-3973624)
*
Senozderesi.com haber merkezi/ 30.07.2008
|
Yazdırılabilir Sayfa |
Word'e Aktar |
Tavsiye Et
| 
Yorum Yaz
 |
Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019 |
|
||
FOTOĞRAF GALERİLERİ
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber