Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Spor ile uğraşanlara iyi gözle bakılmazdı

Bir ziyaret sebebiyle İstanbul'a gelen hemşehrimiz Nimetullah Çakır ve Cerrahpaşa'da ekmek fırını işleten Muhammed Balcı ile İstanbul Sarıyer İlçesi Gençlik Spor Müdürü Namık Şişman'ın misafiri olduk.

Kategori  Kategori : Röportajlar
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0
Okunma  Okunma : 2861
Tarih  Tarih : 09 Nisan 2009, 22:34

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Namık Şişman, 'Arsevos'lu bir hemşehrimiz. Aynı zamanda 'Senoz torunu.' Şişman'la hem Senoz ve yaylaları hem de sporu konuştuk.

*Sitemizi takip edenler için kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Namık Şişman. 1954 yılında Çayeli'nde doğmuş, ilk ve orta öğretimini Çayeli'nde bitirdim ve lise öğretimi için İstanbul Kabataş Lisesine geldim, oradan mezun oldum. Bir yıl Eskişehir Ticari ve İdari Bilimler Akademisine devam ettim. Sonra Rize Eğitim Enstitüsünü bitirdim ve sınıf öğretmeni olarak 29 yıl hizmet yaptım.

*Nerelerde görev yaptınız?
5.5 yıl öğretmenlik yaptım ve daha sonra Milli Eğitim'den Gençlik ve Spor Bakanlığına geçtim. 20 yıldır bu teşkilatta Gençlik Spor Müdürü olarak görev yapmaktayım. Bunun 15 yılını Çayeli'nde yaptım, kalan kısmını da bu güne kadar burada, Sarıyer Gençlik Spor İlçe Müdürü olarak devam ettirmekteyim... Son 5 yıldır Sarıyer'de görev yapıyorum. 2004'te Sarıyer'e atandım, burada devam ediyorum. İstanbul'a geliş sebebim, çocukların tahsil hayatıyla ilgili oldu. Onlar burada okumaya başlayınca biz de buralara geldik. İstanbul'daki görevimizde ilk aylarda sıkıntı çektik, ama şu anda işlerimiz rayına oturdu, sıkıntısız devam ediyoruz.

*İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü olarak ne gibi faaliyetleriniz oluyor?
Sarıyer'deki spor faaliyetlerini yürütmeye yardımcı oluruz. Sarıyer Belediyesi ve Kaymakamlığı ve en başta İl Gençlik Spor Müdürlüğü her türlü yardımı bizden esirgemiyor. Ayrıca Sarıyer daha çok Rizeli ve Karadanizlilerin çoğunluklu olduğu yerler. Buradaki hemşehrilerimizle de işbirliği içindeyiz, yardımlaşıyoruz. Bu anlamda Sarıyer'deki görevimden ve insanlara hizmet etmekten memnunum.
Şu anda içinde bulunduğumuz bina, Milli Takımlar Kampı olarak da hizmet veriyor. Burada 60 sporcu aynı anda kamp yapabiliyor. Salonlarımızda antreman yapabiliyorlar. Gelen arkadaşlarımızın da menmun olduğuna inanıyorum. Burada genellikle Güreş Milli Takımı kamp yapıyor. Elimizden geldiği kadar sporcuların kendilerin evlerinde gibi hissetmelerine uğraşıyoruz.
Bunun yanında Sarıyer'de bize bağlı 22 tane amatör spor klübü ve bir de Sarıyer Futbol Klübü vardır. Bize bağlı Yusuf Ziya Öniş stadyumu var. Karşılaşmalar burada yapılır. Bir de Çayırbaşı Stadyumu var. Toplam 38 kişi ile Sarıyer'deki spora hizmet etmeye devam ediyoruz. Amator karşılaşmalar Çayırbaşı'nda, profesyonel karşılaşmalar da Yusuf Ziya Öniş stadyumunda yapılıyor. Yusuf Ziya Öniş stadyumu şu an tamirde, sezon sonunda hizmete açılacak. Spor salonlarımızda da yaz kursları açıyoruz. Spor konusunda her türlü kurs hizmeti veriyoruz.
Bunun dışında Sarıyer'de avcılık ve atıcılık kursları da düzenleniyor. İstanbul'da, Sarıyer'de olmaktan ve Çayeli'nden olmaktan mutluyum.

*Çayeli'nin hangi köyündensiniz?
Ben aslen Çayeli, Çataklıhoca Köyündenim. Bizi insanlar "Arsevoslu' olarak tanırlar. 17 hanelik bir Şişman Sulalesindeniz.

*Senozla ilişkileriniz nasıl?
Tabiî ki benim Senozlularla bağlamtım var. Normalde Sonozlular benim dayılarımdır, bazı yönleriyle onlara çekmişim... Senozlularla yıllar önce aynı yaylaları paylaşırdık. Babam şu an biraz rahatsız, gençliğinde yaylalarda Senozlularla arkadaşlık yapmış ve neticede rahmetlik annemi beğenmiş ve onunla evlenmiş. Annem, Senozludur, Yenice Köyündendir. Bizim Senozla bu şekilde bir akrabalık ve kan bağımız var.
Lazlakar bizim yaylamız. Çağçor da aşağıki yaylamız. Orakadaki evimiz halen duruyor. Onun için Senozlularla yakın tanışıklığımız var. Bu sebeple Senozluların çoğunu tanırım, hele Çayeli'nde görev yaptığım sürece tanımadım yoktu. Zaten kültür olarak da uyuyoruz. Bu sebeple bizi Senoz gecelerine de davet ediyorlar.

*Spor müdürlüğü olarak düzenlediğiniz kurslar hakkında bilgi verir misiniz?
Okullar sona erince, İstanbul İl Müdürlüğü'nün bünyesinde 'yaz spor okulları' adı altında kurslar, yaz okulları düzenlenir. Çok az bir ücret karşılığı talebe göre bu kursları açıyoruz. Belediyeler de bu kursları açıyor, ama onlar tamanen ücretsiz. Biz, aldığımız cüz'i ücretleri öğretmenlerin ücreti olarak yine onlara ödüyoruz. Bu iş kâr maksadıyla yapılmıyor.
Kursları tanıtmak için el ilanı, broşür gibi materyalleri hazırlıyor ve herkese duyuruyoruz. Vatandaş çocuğunun hangi kursa vermek istiyorsa o kursa kayıt oluyor. Sonra kursa katılanların malzemelerini veriyoruz ve ortak bir açılış töreniyle kursları başlatıyoruz. Vatandaş genellikle bizi tercih ediyor, çünkü biz bu konuda daha profesyönel çalışıyoruz.

*Türkiye'de spora yatırım yeterli midir? Bir de spor denince akla genellikle futbol geliyor. Bu doğru mudur?
Spor teşkilatında çalışan bir kişi olarak bu soruyu sorduğunuz için ayrıca teşekkür ederim. Bizim çocukluğumuzda, kim olursa olsun spor ile uğraşanlara iyi gözle bakılmazdı, boş işler olarak görülürdü. Yani okuyan insan da, okumayan insan da böyle düşünürdü. Ben de şöyle düşünüyorum: Ben de bu teşkilatın içinde olmasaydım belki ben de böyle düşünürdüm. Bu konuda bir eğitim eksikliğimiz var. Spora çok geç kalmışız. Futbol ayrı bir ekol. Futbolu sevsen de sevmesen de büyüklüğünü kabul etmek durumundayız. Ona 'hasta' olanı geri çekmek zor. Futbol başlı başına bir ekol haline gelmiş. Ama diğer dallarda çok geç kalmışız. İnsanlarımız da bu işin önemine geç kavradı. Artık herkes çocuklarına bir spor yaptırmak istiyor. Ama bize gelen veliler bile çocuğunu öcne futbola yönlendirmek istiyor. Çünkü bu bir geçim ve magazin vasıtası olarak görülüyor. İyi yaşamak nerde, futbolda; para nerede, futbolda! Böyle gönüldüğü için insanlar oraya yönleniyor. Bu da bir politika haline gelmiş.
Şu anda 56 dalda federasyon var. Bunların biri futbol. Buna yakın bir şekilde başka dallara da teşvik edilse, spor; insanları kahve köşelerinden kurtarmak için bir vasıta olabilir. Geç kalınan zaman telafi edilmelidir. Şu anda Türkiye'de faaliyet gösteren azınlık okularının bazıları bir matematik dersi gibi spora da önem veriyor, bir dönem boyunca spor dersi veriyorlar. Bu konulara yeniden çeki düzen verilmesi gerekir.

*Spor barış olması gerekirken hep kavgalara, küfürlere şahit oluyoruz? Buna karşı ne yapmak gerekir?
Tabiî ki bu konu bir problem olarak görülüyor ve bununla ilgili kanun ve yönetmelikler var. Mesela bizim müsabakalarımızda uyguladığımız kurallar da var. Ama her şeyden önce bu bir kültür işi. Futbol ise -tarif için söylemek gerekirse- biraz taha kaba-saba bir dal. Onun için insanlar arasında kibar bir dal olarak görülmez. Ama seyircinin zaman içinde bu gibi kötülüklerden uzaklaşacağını umuyorum. İnsanlar küfrediyor diye bunlardan da vazgeçemeyiz. Ama bu işler birbirini destekleyen ilişkiler. Toplumdaki eğitim durumu buraya yansıyor. Gençlerin sahipsiz bırakılması ve enerjilerini bir şekilde dışarıya vurmak istemeleri gibi problemler var. Bu gençlerin başka bir sosyal alışkanlığı yok. Bana göre idarecilerin de bu konuda ihmalleri var. Bu gibi insanları kendi menfaati için başkalarına karşı kullanıyorlar. Benin inancım şudur: Eğitimle bu kavgalar sona erer. İki tane 'mağanda'nın bu işi kötülemesine inkân verilmez. Bakın önceleri stadyumların çevresinde tel örgü vardı, bunlar zamanla kaldırıldı. Avrupa'da hiç yok. Eskisi gibi insanlar sahalara inmiyor. Yavaş yavaz alışılıyor.
Küfür, en çok karşı olduğumuz konudur. Küfür, kafasının içi boş olan insanların yaptığı bir kötülüktür.
Eskiden üniversite mezunu insan sayısı azdı. Bunlar çoğaldıkça, küfürler de sona erecek diye düşünüyoruz. Bu vesile ile senozderesi.com'a çok teşekkür ediyorum. Sizi burada görmekten çok memnun ve mutlu oldum.
*
www.senozderesi.com haber kerkezi

 
 
 
 
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Röportajlar

En Çok Okunan Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber