Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Kitaplardan silindi, anlayışlardan da silinsin

Okunma  Yazar : Faruk Çakır
Yorumlar  Yorum Sayısı : 1
Okunma  Okunma : 2221
Tarih  Tarih : 20 Nisan 2009, 12:00

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Okul ders kitaplarında yıllardan beri devam edegelen bir yanlış, bir hata, kısmen de olsa düzeltildi. Ders kitaplarımızdaki ‘hata’ları saymakla bitiremeyiz. Tabiî ki bu hatalar ‘teknik’ hata olmadığı için, bazılarınca hata olarak görülmüyor. Elbette ders kitaplarımız 2 artı 2’yi 5 olarak göstermiyor, ama belki daha da büyük bir hata yapıp ihtilâlcileri ‘masum’ olarak gösterebiliyor.

Nitekim ihtilâlcileri masum ve Türkiye’nin menfaati için çalışan kişiler olarak gösteren bir yaklaşım, gelen ikaz ve tepkiler üzerine düzeltildi. Bu doğru ve gerekli bir adım, ancak yeterli olduğunu söylemek kolay değil.

Ders kitaplarının çağın gereklerine uygun şekilde hazırlanması büyük bir ihtiyaçtır. Son yıllarda bu konuda önemli adımlar atıldığı da bir vak’a. Ancak bir noktaya gelindiğinde bütün ibreler tersine dönüyor. Ders kitaplarının yakın tarih konusundaki yaklaşımını doğru bulmak mümkün değil. Hep şikâyet edilen ‘resmî tarih anlayışı’nı, ders kitaplarında bir bütün olarak görmek mümkün. Bu kitaplarda bütün iyiliklerin bir kişiye, bütün kötülüklerin de geçmiş yöneticilere havale edildiği malûm. Bu bakış açısı o kadar yaygın ki, sadece ders kitaplarını okuyarak yakın tarihi değerlendiren bir öğrencinin hakikati yakalaması neredeyse imkânsız hale gelir.

Bu noktadan hareketle yarışma programına katılan bir öğrenci belki ‘puan’ alabilir, ama gerçeklerin bilindiği mekânlarda bu görüşlerin taraftar bulması mümkün değildir. Öğrencilik yıllarımızda bu yanlışlara bizzat şahit olduğumuz için bu konuların üzerinde ısrarla durmak gerektiği kanaatindeyiz. Lise yıllarımızda neredeyse her tarih dersinde öğretmenlerimize itiraz etmek durumunda kalırdık. Belki öğretmenlerimiz bu tavırlarımızdan memnun kalmazlardı, ama yüzde yüz hataların ‘doğru’ diye öğrencilere dikte edilmesine nasıl itiraz edilmez?

Öğrencilik yıllarımızda dikkatimizi çeken ve halen devam eden bir yanlış da, okul ders kitaplarının İslâm dinine olan yaklaşımıydı. ‘Din dersi’ kitaplarında bile çoğu zaman İslâm dinine yeteri kadar yer ayrılmadığının şahidiyiz. Tarih kitaplarında öğretilen ya da öğretilmesi gereken ‘dinler tarihi’ bilgileri, tekraren ‘din dersi’ kitaplarında yer alırdı ve çoğu zaman almaya da devam ediyor.

Aslında bu yaklaşım 12 Eylül 1980 ihtilâlinin ürünüdür. Bazıları; 12 Eylül ihtilâl anayasasında “mecburî din dersi”nin yer almasını ihtilâlcileri ‘iyi’ görmek için sebep sayarken, gerçekte bu yaklaşımın gençleri İslâmın güzelliklerinden soğuttuğunun farkında değildi. Zorla güzellik olmayacağına göre din dersinin ‘zorla’ dikte ettirilmesi fayda verir mi? Keşke din dersi ‘isteğe bağlı’ olsa ve fakat gerçek; hadisler ve Kur’ân’ın anlattığı ‘doğru İslâm’ öğrencilere öğretilebilse... Bu yolun daha faydalı olacağını bilen ‘mahfil’ler, güya mecburî din dersi koyarak bir yandan insanları kandırmayı, bir yandan da gençleri dinden küstürmeyi tercih ediyorlar.

Madem küçük ama güzel bir adım atılarak ders kitaplarındaki ‘ihtilâlcilere övgü’ ayıklandı, o halde bu adımların devamı da atılmalı. Din dersi başta olmak üzere bütün ders kitaplarındaki ‘manevî hata’lar ayıklanmalı. Bu ayıklanma bugün yapılmazsa ne zaman yapılacak?

20.04.2009

E-Posta: cakir@yeniasya.com.tr

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır.

Osman Aygün [ 21 Nisan 2009, 22:09 ]
Yer yüzünde her halde kendi dini ve tarihi geleneklerine, düşman,onları yok etmek için uğraş veren bir topluluk,ülke göremezsiniz,duymazsınız.Nedense tarihimizin siyaset dehalarından ulu Hakan Sultan ABDULHAMITHAN hz.lerini bizlere kızıl sultan diye okutturdular tarih kıtaplarında.
Geçenlerde bir arkadaşlarımızla Osmanlıya başkentlik eden Edirnemize Selimiye camimizi görmeye gittik.Inanın gittiğimize bile pışman olduk,yazıklar olsun oralara bir kazma bile vurmayanlara,ordaki tarihi eserleri yok etmeye çalışanlara.Bir tarih nasıl yok edilmiş,nasıl heba edilmiş görmek isteyenler buyursunlar yürekleri ederse Edirneye gitsinler.
Tarhimizi yok etmeye çalışanlar dinimizi yok etmek istemezlermi?Amaç bu milleti Allahsız ve peygambersiz bırakmak değil mi?
Bu milletin ne kadar değeri varsa hepsine saldırmıyorlar mı?
Gençliğimizi fuhuş,,,alkol,kumarla yok etmeye çalışmıyorlar mı?
Evet faruk kardeşim çok güzel yazmışsın,İnşaALLAH bu yanlışlıklarda,anlayışlardanda bir gün silinir.

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber