Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarihe şahitlik eden su değirmenleri

Değirmeni tanımlamak gerekirse, ?tahıl, buğday, kahve gibi bitki tanelerini öğüterek un haline getiren araçtır? denebilir. Yıllara ve teknolojiye meydan okuyan değirmenlerinin garip bir çekim gücü var.

Kategori  Kategori : Haberler
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0
Okunma  Okunma : 3510
Tarih  Tarih : 10 Nisan 2009, 20:43

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Değirmenlerin mimari güzelliklerini ve zarafetlerinin yanında, insan ların günlük hayatını kolaylaştıran birçok işlevi de vardı. Geçmişte ekmeğin hammaddesi mısırdı. Mısırı ekmek yapmak içni un haline getirmek gerekiyor. Bu işlev değirmen aracılığı ile yapılıyordu.

İnsanoğlunun toprağa bağlandığı ve ilk ziraat faaliyetlerinin başladığı devirle beraber değirmenin ilkel tipleri görülür. İkis yassı taş arasında ezilen tahıl taneciklerden un elde etmeyi başaran insan zekası bu işlemi geliştirmiş ve ilk su değirmenini M.Ö. 1. Yüzyıl?ın sonlarında Anadolu?nun kuzey kesimindeki (Karadeniz Bölgesi) Kabeira?da yapıldı. Günümüzde köylerde halen kullanılmakta ve birçok ailenin geçim kaynağını oluşturuyor.

Su değirmenleri kahve, buğday ve mısır gibi taneli bitkileri öğütmek için kullanılır. Suyla döner. Yarım metre genişliğindeki bir arkla derenin suyu oluğa kadar gelir. Oluk bir bayır üzerine kuruludur. Uzunlukları değişmekle birlikte beş metrenin altında değildir çoğunlukla. İç çapları kırk santim kadar olabilir. Suyun çıktığı noktada beş santim çapında yuvarlak ?soina? denen odundan yapılmış bir huni bulunur. Yukarıdan basınç yapan su, sifonda sıkışarak daha güçlü bir basınçla çarptığı çarkı hızla döndürü. Çarkın ortasında değirmenin içine uzanan demir ya da ahşap direğin ucunda işte o öğütücü taş vardır. Üst üste konulmuş silindir biçiminden iki taştan oluşur. Değirmen taşı denen bu iki taştan altta duranı sabittir. Üst taş ise alt taşın ortasından geçen dikey bir eksen üzerine oturur ve bundan hareket alır. Değirmen taşlarının yüzü doğal olarak pürüzlüdür. Ayrıca üzerine ışınvari oluklar açılmıştır. Nihayet taşların birbirine bakan yüzleri, ortada aralarında 6 mm kadar bir açıklık kalacak biçimde hafifçe leğenvari oyulmuştur. Kenarlarda 20 santimlik bir kısım boyunca çepeçevre birbirlerine iyice temas ederler. Her iki taş da sacdan ya da tahtadan bir mahfaza içinde bulunur. Öğütülecek buğday, döner taşın eksenindeki bir delikten geçerek sabit taşın ortasına düşer ve iki taşın arasına yayılır. Böylece önce taneler parçalanır, sonra taşlar leğen biçiminde oyulmuş olduğundan tane parçaları gittikçe daralan bir mekan içinde çevreye doğru yol alır. Taşların basınç ve kesme etkisi yüzünden tanelerin iç kısmı gittikçe ufalarak irmik ve un haline gelir ve bu arada iç kısım bir tür kazınmayla yapışık olduğu kabuktan ayrılır. Bütün bu karışım taşların kenarından dışarıya doğru dökülür ve bir elek tertibatı dökülen bu karışımı eleyerek çeşitli unsurları ve unu ayırır.

Tarihe şahitlik eden su değirmenleri bir bir yok olurken, tarihi değirmenlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı?na bağlı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınması bekleniyor.

İNCELEME: RAMAZAN OKUMUŞ (Çayeli Dergisi Mart 2006'dan alınmıştır)

FOTOĞRAFLAR ORMANCIK KÖYÜ'NDEKİ DEĞİRMENE AİTTİR.
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Haberler

En Çok Okunan Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber