SENOZ'UN SESİ

• Anasayfa
• Biz kimiz?
• Haberler
• Röportajlar
• Senoz Turnuva
• Köylerimiz
• Çayeli
• Rize
• Sohbet Odası
• Gurbetçiler
• Rize Siteleri
• Senoz Rehber

HABER ARA

Ayyıldız, ilçenin her problemiyle yakından ilgilenerek, vatandaşlarla sarsılmayan bir sevgi-saygı bağı kurmuş durumda.

** Önce sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Erol Ayyıldız. Çayeli Kaymakamı olarak yaklaşık 2 yıldır burada görev yapıyorum. Meslek hayatımıza da yine Rize?de (Güneysu ilçesinde) başlamıştık. Bu güzel mesleğe Rize?de başlamıştık ve burada devam etmemizden dolayı da kendimizi şanslı addediyoruz.
Ben de Karadeniz?in bir evlâdı olarak Giresun/Pirasiz?liyim. Bu bölgeyi bilerek, tanıyarak hizmet etmekten çok mutluyum. Bölgeyi bilmek, tanımak yönetici için ayrı bir avantaj oluyor.
Çayeli?ne ve bu bölgeye hizmet etmek, daha doğrusu bütün Türkiye?ye hizmet etmek bizim vazifemiz. Malûmunuz, kaymakamlık mesleğine başlarken ülkemizin her tarafında görev yapmanın kutsal bir vazife olduğuna ve insanları ayırt etmeden, gönlümüzden gelerek bu işi yapmak gerektiğine inanarak başladık. Bu arzu artarak devam etti ve Çayeli?nde de bunu yapıyoruz. Daha önce, Ordu?da Maraş?da Nevşehir?de ve Bitlis?te görev yaptık. Daha sonra buraya geldik ve meslek hayatımızın 20. yılında Çayeli?nde görev yapmak nasip oldu. İnşallah hem bizler için, hem de Çayeli halkı için hayırlı olacağına inanıyorum.

İlçenin köylerine varıncaya kadar Çayeli halkının hizmetlerinizden memnun olduğunu biliyoruz. Bunu nasıl başardınız?

Çayeli halkının memnuniyeti, onların kendi güzelliği. Biz görev yaparken Allah rızasını düşünüyoruz. Tabiî bunu yaparken belli bir samimiyet ve güzellikle yapmak istiyoruz. Yaptığınız hizmetin karşılığını vatandaşta mutlaka görürsünüz. Siz, menfaatlerden uzak çalışırsanız, vatandaştan da karşılık alırsınız. Ama bizim yeterli çalışma yaptığımıza ben inanmıyorum; ancak onlar memnunsa Çayeli insanının hoşgörü ve iyi niyetindendir diye düşünüyorum.

Kapınızın her an açık olduğunu ve derdini size anlatmak isteyenlere engel olunmadığını görüyoruz. Bu pek de alışık olunan bir durum değil. Burada ortaya konulduğuna şahit olduğumuz devlet-millet kaynaşması Türkiye genelinde nasıl sağlanabilir?

Bu sizin güzel temenni ve tesbitiniz. Ben öncelikle teşekkür ediyorum. Biz, ?insanların efendisi onlara hizmet edendir? prensibiyle hareket etmeye çalışıyoruz. Siz amir konumundaysanız, insanlar arasında ayırım yapmadan hizmet etmelisiniz. Bunu yaparken de maddî ya da manevî bir karşılık beklemeden yapmak lâzım. Ayrıca hakkaniyet düsturuyla hareket etmek icap ediyor. Bunun da yolu, insanlara lâzım olanı uygun bir şekilde yerine getirmektir. Kapınız 24 saat açık olmak durumundadır. İnsanlara hizmet ederken gocunmamak lâzım. Bunun için iç âleminizde de hazırlık gerekiyor. Bu insanların hizmete lâyık olduğunu unutmamak gerekir. İnsanlar kısmen iyilik derecesine göre sınıflanabilir. Bence her insan hizmet edilmeye lâyıktır. Hangi derecede olursa olsun, amirler hizmet etmelidir. Şu kapıdan içeri düşmanın da girse, ona adaletli bir şekilde hizmet etmek durumundasınız. Bunu da yaparken her hangi bir ön şart koşmadan yapmalısınız. Bu memleketin evlâdı olarak bunu bir mecburiyet bilmelisiniz. Hatta zaman zaman konuşmalarımızda ifade etmeye çalışıyoruz, diyoruz ki biz ve bizim gibi idareciler bütün enerjimizi bu insanlara hizmet için harcamalıyız. Bunu harcarken de bütün imkânları seferber etmeliyiz. Bu yapılırsa, hem kendi iç âleminiz huzurlu olur, hem de var olmanın gereğini yerine getirmiş olursunuz. Devlet-millet işbirliği noktasındaki hadise ise şudur: Siz devleti tarif ederken, vatandaşı devlet kavramının dışında bırakamazsınız. Bizim anladığımız devlet kavramında vatandaş da önemli bir parçadır. Geleneği, göreneği, geçmişi, geleceği, kuruluşlarıyla birlikte devlettir. Bunun içerisinde halk, çok önemli bir yer tutar. O olmazsa devlet kavramının bir anlamı kalmaz. Boş arazilere devlet kavramıyla bakılmıyor. Ana unsur halk olduğundan dolayı siz devlet adamlığı yapmak istediğinizde en fazla hizmet etmeniz gereken millet olmalıdır. Dolayısı ile işin gereği budur. Siz bu vatandaşa hizmet etmekle mükellefsiniz. Sizin ihtiyarınızda olan bir şey değil, hizmet etmeye mecbursunuz. Bu emri size kanunlar ve mevzuat vermeyebilir. Ama idareci olmanızın gereğidir bu. Bunun sonucunda kaynaşma ortaya çıkar. Herhangi bir menfaat beklemeden yaparsanız Cenâb-ı Allah o güzelliği kat kat arttırır ve devlet-millet kaynaşması ortaya çıkar.

Çayeli için başka neler yapılabilir?

Birisinin güzel bir lâfı vardır: Bu dünyada cennet yok. Bu ne demektir: Dünya hayatı tam değildir. Hizmetlerin de tam ve eksiksiz olmaz. Dünyanın en gelişmiş ülkesi de olsanız eksiklikler olur. Dolayısı ile, hizmette sınır yok. Son zamanlarda çıkan kavramlar, insanın iyi yaşama isteğinde sınır olmadığını gösteriyor. Bu anlamda Çayelimizin mutlaka eksiklikleri, ihtiyaçları var. Çayelimizin ikliminden, coğrafyasından kaynaklanan problemleri var. Ulaşım ve coğrafî zorlukları var. Ama Çayeli, Çayeli olalı beri bütün idareciler Çayeli?ne güzel eserler vermişlerdir. Bunların geçmişte yapılanlarına tarihî eser diyoruz. Malûm, bunlardan biri de Ormancık Köyümüzdeki tarihî camimizdir. İmkânlar ölçüsünde herkes bir şeyler yapmaya çalışmış, biz de yapmaya çalışıyoruz. Tabiî yapılanları ve yapanları hayırla anıyoruz. İnşallah biz de hayırla anılırız.
Bu anlamda Çayelimizin eksiklikleri de var. Bunlar giderilmeye çalışılıyor. Bu konuda katkımız olursa mutlu olacağız. Malûm, bölgemizde sel afeti yaşandı. 21 Ağustos 2005?de. Derelerin ıslâh edilmemesinden kaynaklanan taşkınlar oldu. Çayelimiz bu afetten etkilendi. Tabiî afete karşı koymak zor. Sabır ve tevekkül göstermek gerekiyor. En büyük problemlerimizden biri, toprak kaymaları ve dere ıslâhları. Çayeli?nin ve genelde Karadeniz bölgesinin çöp meselesi de var. Acilen bir çöp arıtma/imha tesisi kurulmalıdır. Bu ortak problemimizdir. Heyelan sebebiyle sıkıntılar yaşıyoruz. Alınacak tedbirler arasında, yerleşim yerlerinin dere yataklarında olmaması sayılabilir. Bu hususlar dikkate alınmalıdır. Ağaçlandırmaya da dikkat etmek gerekiyor.
Şunu belirtmekte fayda var: Çayeli?ne herkes hizmet vermiştir. Bana sorsanız, Çayeli Karadeniz sahilinde -Samsun?dan bu yana- en güzel ilçeler sıralaması yapılsa 3?üncü değildir. Burada en büyük katkı, Çayelililerindir. Bu güzelliği yarınlara taşıyabilirsek bu mutluluk bize yeter.

Adliye Sarayı inşaatının tamamlandığını gördük. Bir de kaymakamlık binası yapılacak galiba.
v Şehrin inşası noktasında birşeyler yapılmaya çalışılıyor. Son zamanlarda yoğunluk yaşanıyor. Bulunduğumuz kaymakamlık binasının yıkılıp büyük bir meydan yapılması çalışması var. İnsanımıza yaşanabilir bir kent sunmak istiyoruz. Bunun için Adliye Binası yapıldı. Aslında o yer, hükümet konağı olarak düşünülmüştü, ama Adalet Bakanlığı daha hızlı davrandı ve onlara yer verdik, binalarını yaptılar. Kalan kısmına da biz hükümet konağını yapacağız.
Bizim kaymakamlık konutumuz yoktu, eskiydi. Konut yapmak yerine ihtiyacımız olan özel idare binası ve sağlık ocağı yapıyoruz. İnşallah orası tamamlanınca sağlık ocağı ve özel idare binası hizmete girmiş olacak. Nasip olursa eksik olan okullarımızı da yapacağız. Bir Anadolu lisesi, bir lise, bir sağlık meslek lisesine acilen ihtiyacımız var. Bunları da hayırsever vatandaşlarımız yapıyor.
Çayeli bu konuda çok şanslı. Çok gayretli hayırsever vatandaşlarımız var. Cidden hayırla anmak istediğim Ahmet Hamdi İshakoğlu amcamız var. Diğer hayırsever vatandaşlarımız var. Onları da anmak isterim. En büyük eksikliğimiz, okul yapmak için arsamız yok. Bu konuda sıkıntı çekiyoruz. Karadeniz?in problemidir bu. Bunları da yaparsak Çayeli daha da güzelleşmiş olacak. Malûm, KTÜ?ye bağlı eğitim fakültemiz var. Çayelimize ayrı bir hava kattı. Öğrenciler, büyük şehirlerde bulamayacağı sıcaklığı burada bulabiliyorlar. Dolayısı ile bu iki güzellik bir araya gelince karşılıklı memnuniyetler ortaya çıkıyor. Çayeli?nde okumak, evde okumak gibi bir şey. Öğrencileri buraya dâvet ediyorum.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
Öncelikle ben teşekkür ediyorum. Siz hem kendi ailenizi gördünüz, sıla-i rahim yaptınız, hem de bizleri memnun ettiniz. Hayırla vesile olsun diyorum.

Röportaj: Faruk Çakır (Yeni Asya Gazetesi)