Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Doğruların yanında olmaya davet

Senoz Derneği Başkanı Kalp Cerrahı Dr. Mahmut Akyıldız, Senoz Vadisinin Çataldere Köyünde doğdu, orda büyüdü ve tahsilinin bir bölümünü orada tamamlayarak hayata atıldı. Her şeyden çok değer verdiğini söylediği köyünde, yapımına devam edilen HES'ler hakkındaki görüşlerini bizimle paylaştı. Biz de bu görüşleri sizlerle paylaşmak istedik:

Kategori  Kategori : Haberler
Yorumlar  Yorum Sayısı : 1
Okunma  Okunma : 1596
Tarih  Tarih : 09 Nisan 2009, 23:12

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

HES'LER VE SENOZ
“Arkadaşlar, uzun zamandır sitelerdeki değerli yorumlarınızı zamanımın kıt olmasına rağmen takip ediyorum. Ben de sizlerden birisi olarak polemiğe girmeden, karşılıklı saygı ve sevgi kuralları çerçevesinde düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Ben de o köyde doğdum, okula gittim, yaylalarda çobanlık yaptım. O zamanlarda elektrik yoktu, dolayısıyla teknolojinin nimetlerinden yoksunduk. 15 tane ineğimiz, 10 tane tavuğumuz, 30 tane peteğimiz vardı. Çay bahçemiz yoktu, en büyük zevkim derede alabalık tutmaktı, o zaman ben çok mutlu bir çocuktum. O zamanlar çobanlıkta delikli şemsiyenin altıda ders çalışırdım, kitaplarım ıslanırdı. Akşam ateşte kurutur, ertesi gün kaldığım yerden devam ederdim. Küçük çocuktum ama hep büyük hayallerim vardı.
O gün bu gündür hep çalışırım. Şimdi ise alt katta, güneş almaz odalarda geceli gündüzlü ve de çok stresli bir iş yaşantım var.

Uzun meşakatlı bir yolculuk sonunda, isteyerek, inanarak ve de çalışarak, iyi günlere olan inancımı yitirmeyerek yol alabildim. Bütün bunları İngiliz Kraliyet Ailesi’nden gelmediğimi, aynı köyde eşit olmayan şartlarda hayata başladığımızı anlatmak için yazıyorum. Bugün farklı yerlerde bulunmamamızın nedeni olaylar karşısındaki tepki ve tercihlerimizin farklı olmasıdır.

HES meselesini duyduğumda köyüme iş ve aş gelecek diye en çok ben sevinmiştim. Dereler boşuna akmayacaktı, ülkem enerji kazanacak, köyümün ve yaylalarımın yolları yapılacak, köyümüzde geçici de olsa iş istihdamı yaratılacakdı.

Sorumluluk mevkisinde olmam nedeniyle bazı çatlak sesler duymaya başladım; “Kim bunlar, neden karşılar, bir menfaat çatışması mı bu? Ellerinde ciddiye alınır bilimsel veriler var mı?” Doğrusu ben de hata yapmamak, doğru zamanda doğru tarafta yer almak kaygısıyla araştırmaya koyuldum.

HES'lerle ilgili olan bir çok bilgi kaynağını araştırdım, bu konularda uzmanlaşmış kurum ve kişilerle görüştüm; İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Bölüm Başkanı, İTÜ Maden Fakültesi Bölüm Başkanı, Karadeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Bölüm Başkani, Ege Üniversitesi Genetik Fakültesi Bölüm Başkanı ve Nükleer Araştırmalar Bölüm Başkanı’nı gibi kişilerle ciddi istişarelerde bulundum, hatta üç uzmanla yerinde incelemelerde bulunduk.

Bütün bu çalışmanın sonucunda vardığım sonuç şudur: Yöremizde uygulanması planlanan projeler devlet denetimi ve bilimsellikten tamamen yoksundur; bütün bu projelerin insan dahil bütün canlı yaşam göz ardı edilerek uygulanmakta olduğunu kaygı ile farkına vardım.

Sevgili kardeşlerim, sizin bugün gördüğünüz tahribat devede kulak bile değil. Mevcut haliyle doğa alınacak bazı önlemlerle kendisini yenileyebilir, fakat esas tahribat su tünele veya borulara sokularak doğadan uzaklaştırıldığında ortaya çıkacaktır. Milyonlarca yılda kurulan bu ekolojik dengenin ana unsuru olan suyu doğadan uzaklaştırdığınızda o doğada yaşayan bütün canlıların ve yeşilliğin size cevabı sararmak, solmak ve sonunda ölmek olacaktır. Bu önyargıyla verilmiş olan ani bir karar değil, bilimsel verilerin analizi sonucu ulaştığım bir görüştür.

Arkadaşlar, bir örnek verecek olursak insan vücudunun yüzde 75'i sudur. Bunun 5 litresi damarlarda dolaşir, bunun 2 litresini damardan akınca insan ölüyor da yüzde 90'ı su olan ağaçların damarından suyun yüzde 97'sini alınca onların yaşamlarını devam ettirmesini nasil beklenebilir? Nükleer araştırma uzmanları, üretilen elektriği taşımak için yapılacak yüksek gerilim hattının 700 metre yakınına radyasyon yaydığını söylüyor. O vadide çocuklarınızı büyütürken rahat olacak mısınız? Arkadaşlar İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Bölüm Başkani Prof. Dr. Kadir Erdin bey bana; “Doktor, bu projeler bu vadiye uygulanırsa bu vadiyi unut” dedi. Ben vadimi unutmak istemiyorum, Galileo da tezinde haklıydı, ama faturasını idam edilerek ödedi. 10 sene 20 sene sonra benim haklı olmamın hiç bir anlamı kalmayacak.

Sevgili kardeşlerim, gözlemci hekim olarak Amerika’da bulunduğum sırada dünyanın en ünlü kalp cerrahi Bruce Leighton, Türk olduğumu öğrenince; “Sen Ayder’i bilir misin?” diye sordu. Ben de “oralıyım” deyince, “Sen cenneti neden bırakıp buraya geldin?” diye sordu. Ben de “Maalesef ben İstanbul'da yaşıyorm” dedim. Altın eller türizm cennetini bir görüşte keşfetmiş, biz bir ömür boyu görsek de keşfedemiyoruz. Onlarla aramızdakı fark da budur.

Arkadaşlar, sizleri aklın, bilimin, doğruların yanında olmaya davet eder, hepinize saygılar sunarım.”

senozderesi.com haber merkezi


 
 
 
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır.

hülya uzun [ 13 Nisan 2009, 13:46 ]
kalbimizin doktoru sayın mahmut akyıldız hocamızın ellerine sağlık diyorum. hocam çok başarılı bir yazı sergilemişsiniz umarım herşey gönlünüzce olur. başarılarınızın devamını diler saygılarımı sunarım.hülya uzun

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Haberler

En Çok Okunan Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber