Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Gerçek Bir Şaheser: Çayeli Ormancık Camii

Rize’nin iç köylerinde nadiren de olsa olağanüstü özelliklere sahip tarihi camiiler bulunmaktadır. Bunlardan biri de Çayeli’nin Senoz bölgesindeki Ormancık Köyü Camii’dir.

Kategori  Kategori : Haberler
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0
Okunma  Okunma : 1987
Tarih  Tarih : 04 Ocak 2016, 22:10

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Rize’nin iç köylerinde nadiren de olsa olağanüstü özelliklere sahip tarihi camiiler bulunmaktadır. Bu camiler ebat olarak küçük yapılar olsa da, muhteviyatı açısından çok büyük ve önemli eserlerdir. Ekseriyetle yerli ustalar tarafından inşa edilen bu camilerin süsleme özellikleri olağanüstü düzeydedir. İlimizin hemen hemen her ilçesinde bu tür tarihi camilere tek tük de olsa rastlamak mümkündür. Bunlardan biri de Çayeli’nin Senoz bölgesindeki Ormancık Köyü Camii’dir. 

Ormancık köyü Hemşin kültürünün hakim olduğu yukarı bir dağ köyü olup eski adı Çutnis’dir. Cami, köyün hemen girişinde toprak yola teğet bir konumdadır. Yapı üç katlı olup, bodrum katın duvarları taştan, diğer iki kat ise komple ahşaptan imal edilmiştir. Girişi yandan olan bodrum kat geçmiş dönemlerde çocuklar için derslik olarak tasarruf edilmiş, günümüzde ise köy toplantılarının yapıldığı bir oda olarak kullanılmaktadır. Cami kendi cemaatinin katkılarıyla büyük ölçüde korunmuş ve gerekli çevre düzenlemeleri de yapılmıştır. Bu kapsamda caminin avlusuna tuvalet ve şadırvan yapılmış, yolun karşısındaki değirmen de korunarak genel bir kültürel atmosfer oluşturulmuştur. Ayrıca avluda bulunan iki adet Osmanlıca kitâbeli mezar taşı da koruma altına alınmıştır. Hal böyle olunca tarihi caminin iç kısmını görmeden dahi, sadece dış görünümünden ve etrafından etkilenmemek mümkün görünmemektedir. Avludaki mezar taşlarından biri “Eski Hemşin kadısı el-Hac İbrahim Efendi’nin validesi Hamide Hanım’a”, diğeri ise “Hemşinli Mustafa Efendi’nin validesi Havva Hanım’a” aitti. 

Ormancık köyü Camii, dış görünüm itibariyle Hemşin’deki Bilenköy (Tepan) Köyü Camiine, iç görünüm itibariyle ise Pazar’ın Uğrak (Çingit) köyü camiine benzer öğeler taşımaktadır. Bütün bu camiler yerli ustalarca yapıldığından birbirlerine benzemeleri, ortak mimari ve sanatsal figürler taşımaları oldukça olağan durmaktadır. Ormancık köyü camii ahşap minberdeki kısa kitabesine göre Mustafa kızı Fatma adında bir bayan tarafından yaptırılmıştır. Şöyle ki bahsi geçen kitabede tam olarak; “Sahibü’l-hayrat ve’l-hasenat Mustafa kızı Fatma” ifadeleri yazılıdır. Buradan Fatma’nın camiyi hayır eseri olarak inşa ettirttiği anlaşılmaktadır. Yöremizde kudretli ve varlıklı bayanların bu tür hayır eserleri yaptırdığı sıra dışı bir durum değildir, bilakis sıkça karşılaştığımız bir durumdur. Kitabede güçlükle fark edilebilen tarihe göre cami 1826 yılında inşa edilmiştir. 

Ormancık camiinin asıl ibadet alanına olan girişine birkaç basamaktan ibaret olan merdivenle ulaşılmakta, ilk olarak üst kattaki balkonun oluşturduğu verandaya gelinmektedir. Bu bölümde cemaatin ayakkabılarını koyacağı sağlı sollu iki sıra raf göze çarpmaktadır. Rafların üzerindeki ahşap duvar ise bir takım ilanların asıldığı alan olarak kullanılmaktadır. Bu bölümlerde gerek kazıma yöntemiyle gerekse kömürle yazılmış geçmişe ait belli belirsiz birçok yazı ve çizim dikkat çekmektedir. Verandanın girişi hariç diğer kısımları süslemeli çubuklarla çit şeklinde çevrilmiş, balkonu taşıyan dört adet ahşap kolon ise enva-i çeşit süslemelerle adeta nakış gibi işlenmiştir. Cami dışında tatbik edilen bu derece yoğun şekildeki işlemeler gerçekten sıra dışı durmaktadır. Üstelik bu işlemelerde yörede serender ve konaklarda kullanılan tüm figürleri görebilmek mümkündür. Aynı işlemeler bir üstteki balkonda da aynı yoğunluk ve kalitede icra edilmiştir. Yapının kat aralıklarındaki yatay kestane bloklarında boydan boya birbirini tekrar eden oval motifler dikkat çekmektedir.

Verandadan caminin ibadet alanına girişi sağlayan ana kapı, işlemelerin doruğa çıktığı bölümdür. Ahşap yan sütunlar dahi işlemeden nasibini fazlasıyla almıştır. İki kanatlı kapının her bir kanadı yekpare ahşap olup, tam orta noktadaki bir ibrik motifinden çıkan sarmaşığa benzeyen bitki,  her iki kanada yayılmış ve süslemenin ana temasını oluşturmuştur. Yan sütunlarda da aynı bitki motifi tercih edilmiştir. Kapının üst kısmındaki oval alınlık kavsinde ise bitki motifleri yerine daha hassas simetrik çizgiler ve klasik işlemeler uygulanmıştır. Tek başına dahi gerçek bir şaheser olan bu kapı, içerisinin muhteviyatı hakkında beklentiyi oldukça yüksek tutmaktadır. 

Caminin iç kısmında süslemelerin olmadığı duvar kısımları genel görünümü bozmayacak şekilde başarılı bir restorasyana tabi tutulmuştu. İşlemeli kısımlar ise hemen hemen fire verilmeden koruma altına alınmıştı. Harim bölümüne girilince asmak kat şeklinde inşa edilen mahfilin caminin ortalarına kazan uzandığı görülmektedir. Mahfili taşıyan kolonlar ve mahfilin korkulukları olağanüstü işlemelere tabi tutulmuş ve kırmızı-yeşil renklere boyanarak daha dikkat çekici hale getirilmiştir. Mahfil korkuluklarında ve kolonlarında oyma stilinden kabartma tekniğine kadar süslemenin her türlüsü kullanılmıştır. Motif türleri açısından da oldukça özgür davranılmış, değişik figürler uygulanarak birbirinin tekrarı işlemelerden uzak durulmuştur. Süslemelerin doruğa çıktığı mahfil çıkıntısının her iki yanında dikey bir şekilde asılan süslü ahşap parçacıklarında isli boya ile güçlükle okunabilen bir takım yazılar yazılmıştır. Bu yazıların ilk kısmında camiyi fiili olarak inşa eden ustaların künyesi, ikinci kısmında ise bir takım nazım ifadeler yer almaktadır. İlk kısımda okunabildiği kadarıyla yazılan ifadeler şu şekildedir; “Maşallah. Bu Cami-i Şerif’in binasını kuran üstatları Usta Ali. Baş karyesinden Seydizade Usta Hüseyin ve yine Kalemzade Usta Mustafa bin Ali bin Muhammet.” Asma kattaki bütün korkuluklar zarif işlemelerle elden geçirilmiş ve  müthiş bir ahenk oluşturulmuştur. 

Caminin en ilgi çekici bölümlerinin başında şüphesiz yekpare ahşap mihrap gelmektedir. Kenar sütunları ve üstteki yatay sütundaki işlemeler, dış kapıdaki bitki motifinin devamı niteliğindedir. Yekpare kütükten elde edilen mihrabın kavisli iç gövdesi ise orta belden aşağıya doğru yalın halde bırakılmış, orta gövdede ise bir adet daire çizimi sıra dışı bir figür olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu daire çiziminden itibaren içerisi çizgi darbeleriyle doldurulmuş birbirine ekli üçgen süslemeler her iki köşeye doğru dizilmiştir. Mihrabın alınlık kısmında ise belli belirsiz geometrik işlemelerin arasında güçlükle fark edilebilen iki adet halka oturtulmuştur. Soldaki halkanın içerisinde basit bir baklava dilimi, sağdaki halkanın içerisine ise sekiz köşeli yıldız motifi çizilidir. Alınlığın son kavisli bölümü ise birbirine simetrik duran sıkı çizgilerle bezenmiştir.

Camilerde en yoğun işlemelerin uygulandığı minber ise Ormancık Camii’nde de sıkı bir işlemeye tabi tutulmuştur. Klasik bir şekilde kündekari tekniği ile birbirine geçirilmiş parçalardan oluşan ana yan gövde üzerinde, uçsuz bucaksız baklava dilimleri tüm alanı kaplamıştır. Dilimler arasındaki şeritlerde sadece yakından fark edilebilen noktasal deliklerle donatılmış, dilimlerin içerisi ise herhangi bir anlam ifade etmeyen belli belirsiz geometrik süslemelerle doldurulmuştur. Burada bir parça üzerinde kabartma stili ile camiyi yaptıran bayanın isminin deşifre edildiği kısa kitabe yazılmış, başka bir parça ise herhangi bir süsleme ya da yazı konulmaksızın boş bırakılmıştır. Minberin en yüksek bölümünde mihrap tarafında yan yana konumlandırılmış üç adet Hz. Süleyman Mührü de dikkat çekici görünmektedir. Yöremizde camilerde sıkça karşılaştığımız bu damganın İsrail devletinin bayrağındaki amblem ile alakalı olmadığını belirtmek gerekir. Minberin giriş kısmı da oldukça görkemli hat ve çizimlere sahiptir. Yan sütunlardaki süslemeler caminin dış cephede gördüğümüz yatay bloklardaki süslemelerle aynıdır. Minber girişinin alınlığında daha farklı çizim ve şekilleri görebilmek mümkündür. Burada genellikle camiye ait kitabenin bulunduğu boş kısma, büyük olasılıkla sonradan Osmanlı tuğrasının bulunduğu bir tablo yerleştirilmiştir. Minberin arka yan gövdesi ise yalın ancak sıra dışı bir süslemeyle bezenmiştir. Kare çizimlerin etrafında yatay formlu beşgen çizimler, her bir çizginin üzerinde ve içinde noktasal işlemelerle farklı bir görünüm ortaya konulmuştur. Caminin vaaz kürsüsünün ise bir kısmı korunabilmiş, geri kalan kısmına restorasyon kapsamında müdahale edilmiştir. Korunabilen kısımlarda caminin muhtelif bölümlerindeki işlemelerin benzerlerini görmek mümkündür. Kürsünün alt kısmında eski pencere süslemelerini andırır şekilde işlemeli boşluklar icra edilmiştir. 

Görüldüğü üzere Ormancık köyü camii çevre düzenlemesi, dış cephe özellikleri ve iç kısımlarındaki enva-i çeşit süslemeleri ile bir cami olmanın ötesinde 19. Yüzyıldan günümüze miras kalan önemli bir şaheserdir.  MURAT ÜMİT HİÇYILMAZ-PAZAR


Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Haberler

En Çok Okunan Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber