| |||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir | |||||||||||||||||||||||
SENOZ'UN SESİHABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Babik'li amcamızdan 94 yıllık macera dinledikSenozlu hemşehrilerimizin her birinin kendine has dikat çeken hikâyesi var. Ama Muharrem Toker amcamızın hikâyesi çok başka.
Babik'li, ama çoğu Babik'liler Muharrem amcadan habersiz. Dile kolay, 94 yaşında ve hâlâ işinin başında. Biz de Muharrem amcayı hiç duymamıştık. Bir ağabeyimiz kendisinden bahsedince "Gidip görüşelim, hatıralarını dinleyelim" dedik ve kalabalık bir 'heyet'le Bakırköy Özgürlük Meydanına yakın olan işyerini ziyaret ettik. Maşallahı var, konuşması, dikkati hâlâ dipdiri. *Muharrem amca, önce sizi bir tanıyabilir miyiz? Ben Muharrem Toker. 1916 doğumluyum. Şu an 94 yaşındayım. İstanbul Sarıyer'de doğdum. Hayatımın büyük bir kısmını İstanbul'da geçirsem de bir aslen Karadenizliyim. Babam, dedem, dedemin dedesi Karadenizlidir. 4 yaşında köyüme, Çayeli ilçesinin Çukurluhoca köyüne döndüm. Babam askerdi. 14 sene askerlik yaptı. Orduda çavuştu, ben bir Ahmet Çavuş oğluyum. Annem, ben 4 yaşındayken ölmüş. Hayal meyal hatırlıyorum. Babam beni aldı memlekete götürdü. Çayeli'ne, eski ismi Mapavri'dir. Rahmetli amcam, beni aldı sırtına köye çıkardı. Amcam Muhammet. Babamın soyadı değişik, benim soyadım değişik. Eski soyadımız 'Yağcı'dır. Ben, Toker soyadını aldım. 1937 yılına kadar memlekette kaldım. 1916’da doğduğuma göre 1920’de memlekete gittim. 1937 yılının 15 Ağustos’unda tekrar İstanbul'a döndüm. *Köyden bahseder misiniz, Çukurluhoca'dan? Çukurluhoca diyoruz, ama daha doğrusu Ademiç’tenim, Ermenilerden kalma bir isim. Çocukluktan beri nerden geldiğimizi de merak ettim. Ortaasyadan gelen dedelerimizin Anadolu'ya iniyorlar. Bir kısmı dağlara, bir kısmı sahile iniyor, onlara da biz Horum deriz. Bir kısmı da Hopa tarafına gidiyorlar. 1932 yılına gelelim. Eğer yanlış hatırlamıyorsam 25 kuruşla, İstanbul'a geldim. Vapurla geldim. Vapurda hayvanların yattığı yerde yatarak geldim. Kamaralarda değil, çünkü paramız yoktu. İstanbul'a, anneannemin yanına geldim. Dayım daha o zaman bekârdı. Ortaokula başladım Gaziosmanpaşa, ondan sonra Kabataş Erkek Lisesine, sonra askere gitmek gerekti, tecil ettirdim. İki sene maliye okudum, ayrıca bu arada "Türkkuşu"na gittim. Biliyorsunuz motorsuz uçaklar, o uçaklarda Sabiha Gökçen öğretmenimdi. Filoda eğitim yaptık, uçuşlara gittik, belgemi aldım, askere gittim. Askerliğimi Trakya'da yaptım, dönüşte maliyede sınavlara girdim, memur oldum. En son istifa ettim 1958’de. Memuriyete girdiğim tarih 1943 idi. Benim dediğim yıllar Gelir vergisinden evvelki zamanlardı. Orada kendimi yetiştirdim. Sonra gelir vergisi kanunu çıktı, onun kursuna devam ettim. İstanbul Üniversitesinde imtihana girdim, terfi etmek i çin. 1958’den bu yana bu masanın başındayım. Muhtelif yerlerde, en son Bakırköy'de mali müşavir olarak işime devam ediyorum. *Biraz da siyasi hayatınızı anlatsanız? 1958’de memurluktan istifa ettim, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gittim. Kartaltepe ilçeye girdim, ilçe başkanı oldum. Ondan sonra İstanbul Belediyesine meclis üyesine adayı oldum. 1963’ten 1980 ihtilale kadar meclis üyeliği yaptım İstanbul büyükşehirde. İhtilalden sonra ayrıldım, tekrar muhasebeciliğe başladım. O günden beri devam ediyorum. Bu arada sıkıntı çekmedim mi? Çok çektim. Bakırköy'de yeni cami ve bir okul var, burada onların yapımında çok emeğim var. Ben bunlarla iftihar ediyorum, İstanbul'un her tarafına hizmet götürdüm. Çayeli'nde bir cami var, Orta Cami. Onun için de bir medrese vardı. Orası okul oldu, o okulu bitirdim. Koca okulun birçok odaları vardı, bir tanesinde ben kalıyordum. Soğuk suyla mısır ununu karıştırıp fırına veriyorduk, param yoktu. Köyden bana rahmetli amcam un getiriyordu, biz orada ekmek yapıp yiyorduk. Çok sıkıntılar çektik. *Son yıllarda köyünüze, Çukurluhoca'ya, Ademiç'e gittiniz m? İki senede bir gidiyordum. En son 2006 yılında gittim. Rahmetli eşimi 2001 de kaybettim. Onu kaybettikten sonra 2006'da gittim. *1930’la şimdiki yıllar arasında ne gibi değişiklikler görüyorsun? Ben 1920’de 4 yaşında memlekete götürüldüğüm zaman, orada araba gitmezdi. Katırlarla köye giderdik. Benim yayladan bir kaçışım var onu anlatayım size: İstanbul'a gelmeye nasıl karar verdim.
Bu habere toplam 1 yorum yazılmıştır. Osman Babalıoğlu
[ 28 Ocak 2018, 12:55 ]
Muharrem amca benim yetişmemde mesleğe adımı atmamda büyük katkıları oldu.Hayatımda gördüğün en dürüst ve mert insanlardan biri.Nurlar içinde uyusun...
|
FOTOĞRAF GALERİLERİ |
|||||||||||||||||||||
Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009 Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber |