Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Artık yeter!

Okunma  Yazar : Ziya Akçal
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0
Okunma  Okunma : 2675
Tarih  Tarih : 08 Kasım 2009, 19:09

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Yurdumuzun kuzeydoğu bölgesinde, zincirin halkaları gibi dereler üzerine dizilen ‘’HES’ ler devlet tarafından en akıllı proje olarak sunulup gerçekleştirildi. Bugüne kadar ‘’HES’’lerle ilgili olarak birçok açık oturumlar, paneller, TV programları düzenlendi; birçok akademisyen ‘’HES’’lerle ilgili bilimsel anlatımlar yapıp teknik bilgiler verdiler. Karşı gurup da boş durmadı; işin yapımında yüzlerce kişinin ekmek bulacağını, sonrasında ise onlarca kişiye ekmek kapısı olmaya devam edeceğini söyleyip, bu çalışmaların enerji darboğazındaki ülkemize nefes aldıracağından söz ettiler. 

Yapılacak barajların yöremizi maddi ve manevi yönden nasıl etkileyeceğine dair hiçbir sorgulamaya gerek duymayan muhtarlarımız, büyük bir teslimiyet duygusu içerisinde ve sorumsuzca davranarak on iki köy ve bir beldeyi içine alan o güzelim bölgemizi, teşbihte hata olmaz ise, bilerek ve ye bilmeyerek dişleri kanlı sırtlanların önüne attılar.

   Enerji bakanımız, yöreyi ziyaretinde ‘’yapılacak HES’’lerle ilgili plânların ayrıntılı olarak yapıldığını, önümüzdeki süreçte de yapılmaya devam edileceğini! Köylülerin kesinlikle olumsuz yönde etkilenmemesi için gerekli önlemlerin alındığını ve alınmaya devam edeceğini söylemişlerdi!

   Alınan duyumlara göre, Hükümetin bilgisi ve denetimi altında başlayıp devam eden çalışmalara İl Valisi ve ilçe kaymakamları da destek vermişler. (Bağımsız mahkemelerin kısmen de olsa yürütmeyi durdurma kararı vermesi sonrasında). Valililik, istisnai memurluk olması hasebiyle, İl Valisi bir yere kadar Hükümetin bir neferi gibi davranabilir, bu normaldir; geçmişte örneği çok görülmüştür. Fakat Kaymakamlık Makamı böyle değildir; Kaymakam vali gibi davranamaz. Üstelik yasalara karşı bir tutum ve davranışın içerisinde hiçbir makam ve şahıs olamayacağı gibi, ilçenin mülkiye amiri hiç mi hiç olamaz. Ve fakat söylenenler doğruysa, doğanın tahrip edilmesine, yöre halkını malından edip canından bezmesine sebep olmuşlardır. Bu halk ne çektiyse, etkili ve yetkili çevrelerin iyice düşünmeden karar verip yaptıkları eylemlerden çok çekmiştir. Sahil yolu dendi ve bu iş için bölgemizde açılan taş ocakları yıllardır yöre halkını canından bezdirdi. Maddi manevi nice zorluklar yaşandı. Yollarımız tahrip edildi. Yetmedi ‘’HES’’ler başladı, o güzelim coğrafya, verilen taahhütlere rağmen acımasızca, hunharca tahrip edildi. Eee bu durumda, halk adına etkili ve yetkili kişiler çıksa da bunlara sorsa ki, ‘’Doğayı tahrip ettiniz, canlı yaşamını onarılmaz derecede perişan ettiniz. Kârı zararını korutmayacağı daha önceden sizlere bildirilmiş olmasına rağmen, bütün bunları yaptınız ve bağımsız mahkemelerin kararlarını da hiçe sayarak doğanın tahribine, halkın huzurunun bozulmasına sebep olarak yasalara karşı geldiniz; bütün bu yaptıklarınızın suç olduğunu bilmiyor muydunuz? Çok merak ediyorum, acaba nasıl bir cevap vereceklerdir.

Günümüzde bütün dünyayı tehdit eden ‘’Küresel ısınma ve su kaynaklarına etkisi’’ her kesimin endişe duyduğu ve sıkça toplanılıp tartışılan, oturum konusu üzerinde münazaralar yapılan, çare aranılan bir numaralı gündem maddesi olmuştur. Tehlike büyüktür, kapımızdadır ve tartışma götürecek durumda değildir. Bu işi mutlaka yapacağız diyerek işe koyulanlar tarafından marşa çoktannnnn basılmıştır; geleceğimiz, istikbalimiz çamurlu tekerleri altında ezilip kaybolup gitmek üzeredir. Olan olmuş, "bu kadar yeter" deyip durmalı, yapılan tahribatların bir an evvel telafisine çalışılmalıdır. Küresel ısınma ve bilinçsiz tarımsal sulamanın etkisiyle yurt genelindeki birçok su kaynağı kururken, bazı nehir ve barajlardaki su seviyesi de düşmüştür. İşte Türkiye'den kâbus gibi ortaya çıkan değerler; nehirler kuruyor, ovalar çölleşiyor. Dünyamızın dörtte üçü, ortalama yüzde yetmişinin sularla kaplı olduğunu ve fakat bu oranın sadece ve sadece yüzde üçünün içme suyu olarak kullanıldığını çoğunuz duymuşsunuzdur. Peki koskoca Gaziantep ilinin suyunun Kahramanmaraş ve Adıyaman’dan temin edildiğini, bir çok ilimizin su su diye kıvrandığını, barajdan baraja su taşındığını, bir çok gölün, şelalenin, akarsuların ve derelerin de kuruduğunu, ülkenin çölleşmeye doğru gittiğini, su ile başlayan hayatın, susuzlukla sona erebileceği endişesinin çokça dile getirildiğini de duydunuz mu acaba?

İşte buralar, doğu Karadeniz, yaşam kaynağınızın stepnesidir. Doğa tahrip edilip orman yok edildiğinde gerekli terlemenin, buharlaşmanın son bulması neticesinde yağışların kesileceği, değil ülkeye, kendine bile fayda sağlamayacağı kesindir. O halde bırakın bakir kalsın, her yeri orman sarsın, suyu var olsun, daim aksın. Yüzlerce çeşit bitki ve hayvan yaşamı da devam etsin, olmaz mı? Sizce çok şey mi istedik acaba?

Biz doğu Karadenizliler, tüm diğer vatandaşlarımız gibi, özellikle bölge halkı olarak her zemin ve zamanda devletimizin yanında olduk. Asker olduk, vatan için savaşanlarla beraber omuz omuza savaştık, şehit olduk, gazi olduk, vergi verdik, seçimlerde oy kullandık, tüm kurallara uyduk. Uysal, sefil, kendi halinde, hoşgörülü, sevgi dolu, saygılı birer vatandaş olduk. Devletin milletsiz, milletin devletsiz olamayacağına ve devletin millet için var olduğuna inandık. İnanan bu gurup içindeki ‘’HES’’ mağduru Senoz halkı olarak, merkezden 800 km. uzakta, sahilden 30 km. içerde, ortalama 1000 m. rakımda, iki derenin birleştiği ve etrafında sabah akşam birbirini seyreden ormanlarla kaplı vadi eteklerine serpilmiş ahşap evlerimizde, her türlü namüsait şartlara rağmen huzur içinde hayatımızı idame ettirirken, günün birinde, dünya ticaret hacminin üçte birini teşkil eden petrolden daha önemli duruma gelen elektrik enerjisi için yöremize de iş düşeceğini akıl edemedik, hesap edemedik. Lakin iş başa geldiğinde feryadı figan da etmedik.

İyi be, bak gördün mü? Biz de yöremiz sayesinde bir işe yaradık, duyulduk, faydalı bir iş olacak, ülke yararlanacak, dedik. Bu zamanda enerjisiz hiç bir şey olmuyor, enerjiye ülkemizin çok ihtiyacı var, dedik. Dedik ama karşımızdakiler iyi niyetimizi suiistimal ettiler; kötü kötü kokuların çıkmasına sebep oldular. Önceleri ‘’sinek murdar değil mide bulandırır’’ dedikse de sonra sonra iş çığırından çıktı. Sinsi sinsi yer altı faaliyetleriyle içimize girmeyi, içimizdeki birilerini yanlarına alarak işlerini yoluna koymayı başardılar. Köylü arasına nifak soktular. Kendilerine kalkanlık yapacak birkaç kişiyle muhatap olmayı yeterli buldular. Müstehzi tavırlarıyla diğer halkla adeta alay eder tutum ve davranış sergilediler. Bunu onlar yapamazlardı, içimizdeki cahillerin sayesinde yaptılar. Kendileri çaldı, kendileri oynadılar. İki yıl sürecek ve iki kuruş getirecek bir iş, insanlarımızdan bazılarının kişilik değiştirmesine, ortalığın bulanmasına yetti de arttı bile. Artık küpün içine fare düşmüştü. Sağduyu yerini nefrete, kine bırakmıştı. Çok yazık oldu çok. Babayı oğla, oğlu babaya, kardeşi kardeşe, akrabayı akrabaya diş biler, sırt çevirir hale gelmelerine sebep oldular. Gerçekten çok yazık oldu. Arada, çenesi, gücü, hükmü şahsiyeti olanlar sebeplendiler. Hatta bu kişiler şahsi menfaatlerini toplumun menfaatlerinin üstünde sayarak ikili oynayıp halk ve hak nazarında battıkça battılar.

   Artık yeter, söz sağduyulu milletin olsun lütfen. Parası, pulu yerin dibine batsın. Ne olur, son kazmalarını da vurup lütfen çekip gitsinler. Bizi bize bıraksınlar. Geçmişte bir ailenin fertleri gibi iyi günde, kötü günde hep birbirinin yanında olan, huzur içinde yaşayan bu halkın nadim olup tekrar eski günlerine dönmelerine fırsat versinler, diyor en içten, en samimi duygularla hepinizin katkısını bekliyor, selam ve saygılarımı arz ediyorum. 

07.11.09  - Ziya AKÇAL- Ümraniye

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber