Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Yol Hikâyesine Devam!...

Okunma  Yazar : AbdurrahmanAkın
Yorumlar  Yorum Sayısı : 2
Okunma  Okunma : 2594
Tarih  Tarih : 25 Haziran 2013, 21:01

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Aylar önce yazdığım “Bir Yol Hikayesi” yazım sizler tarafından azımsanmayacak derecede kabul görmüş, beğenilmiş ve yaptığınız yorumlarla hikayenin gerisini merak ettiğinizi ifade etmiştiniz…

Gelin görün ki, bugüne kadar hiç biriniz ”hani hikayenin devamı” diye bir serzenişte bulunmadınız! Buna rağmen ben yine de hikayemin devamını sizlere anlatmaya karar verdim!...

Ben yine de o yazıma yorumlarıyla katkı sunan ve duygularını paylaşan; Ziya Akçal, Abim İsmail Akın, Osman Aygün, Mehmet Ali Sarı, Hasan Aygün, Osman Akın ve Mehmet Ali Güven’e çok teşekkür ediyorum…

Anlattığım hikâye şu cümlelerle nihayetlenmişti…

Sizinle paylaşmaya çalıştığım “yol hikayem” bayağı uzun. İstedim ki iki köşe yazısı ile hikayemi sizlerle paylaşayım. Belki merak edeniniz olur diye şimdiden bir tüyo vereyim! Anlatacağım yolculuğumun devamında “kul sıkışınca, Hızır yetişir” atasözüne karşılık gelen bir mucizeyle karşı karşıya kalacağım!...

Dedim ya “kul sıkışınca Hızır yetişir”…İşte ben, katırın nallarının düşmesine mi, yükünün nerdeyse düştü düşecek durumuna mi, yoksa korkumdan ne yapacağımı bilemez bir halde oluşuma mı yanayım diye…

Tam o sırada dereden sesler geldiğini duydum. Katırı durdurarak sesin geldiği yöne doğru gitmeye başladım. Bir büyük mucizeyle karşı karşıyaydım! Çayeli’nden tanıdığım Madenköy’lü bir arkadaşım derede balık tutmaya çalışıyordu…Hayatım da bir kişiyi gördüğümde bu kadar sevineceğimi hiç düşünmemiştim...

Aramızda kalsın, ağlamaklı gözlerle arkadaşa bakarken onun bana doğru geldiğini gördüm, o da beni tanımıştı…

Mustafa Yazıcı kardeşimle olan kucaklaşmamızı birisi izlemiş olsa sanırım şöyle düşünürdü; yıllardır görüşmeyen iki can dostu nihayet kavuştular ve hasret gideriyorlar!

Dünyalar benim olmuştu. Mustafa da beni gördü ve koşarak yanıma geldi. Ne olup bittiğini acelece anlattım. Onu gördüğüme çok sevindiğimi ve ömrüm boyunca bu hadiseyi asla unutmayacağımı ekledim…

Mustafa kardeşimle birlikte önce katırı yeniden nalladık. Sonra yükünü adam gibi yeniden vurduk. Ve kardeşimle helalleşerek yeniden yola koyuldum. Tabii benim “Şemkehot”dan beri yol arkadaşım olan kişiler çoktan gitmişlerdi! Onlara yetişemeyeceğimi biliyordum ama yine de son bir umutla katıra binerek hafif adımlarla da olsa koşturmaya başladım…

Yeniden nallandıktan ve yükünü düzelttikten sonra Monos artık daha güzel koşuyor ve kendime olan güvenimi artırıyordu…Ben bu yolu bitirip sağ salim köye varacağım diye kendime telkinler vermeye başladım. Önce Ğağonç’a geldim. Tabii yol arkadaşlarımı sordum merkezde ama bana çoktan gittiklerini söylediler!

Bir tercih yapmam gerekiyordu, ya araba yoluyla gidecek yada Peraston üzerinden Başköy’e ulaşacaktım. Kararımı verdim. Her ne kadar orman içi olsa da yol güzergahım, Peraston üzerinden köye gitmeye karar verdim…

Hava daha kararmadığından dolayı sanıyorum korkusuzca o sık ormanların arasından Peraston’a ulaştım. Gerçi yol boyunca her düşen yaprak tedirgin olmama neden olsa da Monosun üzerinde olmak bana güven veriyordu.

Nihayet akşama yakın bir zaman dilimin de Peraston Mahallesine ulaştım. Tabi orası benim dayılarımın köyü olduğundan ,her evin önünden geçerken “bu saatten sonra köye gitmek olmaz bu akşam biz de kal” telkinlerini duydum…Ama bir kere karar vermiştim gece yarısı da olsa köye gidecektim…

Hiçbir söze kulak vermeden Peraston’dan sonra Çağak’a indim ve yeniden araba yoluna kavuşmanın rahatlığıyla yoluma devam ettim…

Her saniye havanın daha da karardığını hissediyordum… Daha çok vardı Başköy’e. Önce köprübaşına geldim. Bizim köye dönen yola girdiğimde hava iyice kararmış ve tabiri caizse kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştum…

Artık daha sık nefes alıyordum ve monosu daha hızlı yürümesi için sürekli güzel sözler söyleyerek teşvik ediyordum!

Cutinç yol ayrımına geldiğim de korkum tavan yapmıştı…Son bir gayretle monosu bir kez daha koşturmaya başladım. Zavallı katır hiç durmadan bunca yolu hem yükü hem de ben sırtında gelmişti, onu da acıyordum ama yapacak bir şey yoktu artık…

İyice dağılmıştım artık. Korku bir taraftan yorgunluk bir taraftan son düzlüğe çıkmış jokeyler gibiydim! Bizim Başköy’ün tam dibine kadar gelmiştim artık. Köyün ışıklarını görmüş şükretmeye başlamıştım. Son bir gayretle kokumerının köprüsünden de geçerek Peçon’un evinin dibine ulaşmıştım… Artık yol bitmişti ama ben de bitmiştim!

Gecenin o saati monosla evin kapısına vardığımda tüm Karayıbın  evi ev orta mahallede ki komşularımız kapıya çıkmıştı…Benim yaşadıklarımdan habersiz bir şekilde “hayırdır bu saate neden kaldın, nerede oyalandın” gibi sözler söylüyorlardı…Sevgili Anacığım yüzümde ki korku ve endişeyi anlamış bana sarılarak teskin etmeye çalışıyordu…

Evdekiler monusun yükünü aşağıya indirirken ben son bir kez dönüp o fedakâr hayvancağızla göz göze gelmiş ve içimden hakkını helal et demiştim!...

Şimdi hatıra olan bu yolculuk hikayemi sizlerle paylaşırken bir kez daha o günlere gitmenin, “hüzün dolu” mutluluğunu yaşadım sevgili hemşerilerim… yeni hikayelerde buluşmak üzere…

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olunuz…

 

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 2 yorum yazılmıştır.

mehmet ali güney [ 22 Temmuz 2013, 13:31 ]
osman'ım sen yaylaya bensiz gittiğin için korkardın yollarda ayı falan çatar tehetposun düzünde ayı oturmuş olur diye.
Osman Aygun [ 26 Haziran 2013, 11:20 ]
Sevgili abim yazini inan bir solukta okudum sanki o monosun uzerindeki benim korkunu benda yasadim.Ben cagaktan eski yoldan gidecegini tahmin ederken herhalde korkudan yolu uzatmissin benda oyle yapardim.Amma monostanhelalligi nasil aldin onu merak ediyorum bunca yuk varken sirtina bida sen bindin...

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber