Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Hayata Dair...

Okunma  Yazar : Ziya Akçal
Yorumlar  Yorum Sayısı : 0
Okunma  Okunma : 2243
Tarih  Tarih : 22 Mart 2012, 15:03

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Şöyle ve ya böyle hayatın devam ederken zaman zaman nefesinin tükendiği, yorgun düştüğün, halsiz, mecalsiz yığılıp kaldığın anlar olabilir. Beyninin işlevini yitirdiği, kalbinin durduğunu hissettiğin anlar çokça olabilir. Manen veya maddeten bitap düşmüş olabilirsin. Kimi zaman müthiş ağrılar içinde kıvranabilir, kimi zaman ağrısız, sızısız da olsa beraber döndüğün dünya hızından daha fazla bir hızla dönüp kendini bulutlara karışmış görebilirsin. Bedenini eşek gibi binen ruhun bedeninden çıkana kadar hayattasın. O zaman, ipin ucunu kesinlikle bırakmamalısın. Her şeye rağmen bu dünyada güzel, yaşamaya değer şeylerin var olduğunu asla unutmamalısın. Ve son olarak unutmamalısın ki, misafir olduğun bu dünya hayatı müddeti gözün siyahıyla beyazı kadar birbirine yakınken, ölümden sonra başlayacak sonsuz hayat yolundasın. Yol bitti, çıkmazdayım, dememelisin. Yüreğine su serpecek, yeni yolar, yeni dünyalar keşfetmelisin. Yeniden hayata başlamalı, yeniden insanlar tanımalı, dost aramalısın. Aklına gelen ne varsa hepsini gerçekleştirmenin azim ve kararlılığında olmalısın. Olmalısın ama bütün kurallara uymamalık ta yapmamalısın. Artık keşkelere yer vermemelisin lügatinde. Risk almalısın. Peş peşe kopup giden takvim yapraklarının her gün ömründen bir fire olduğunu aynaya bakmadan, birileri hatırlatmadan bilmelisin. Ve bilmelisin ki, gündüzleri bile tek başına bulunmaktan tiksinti, korku duyduğun, bir kefene sarılmış olarak koynuna koyulacağın, yılanlarla, akreplerle, kurtlarla dolu kapkaranlık ve daracık ebedi istirahatgahının seni beklediğini. Hiçbir şeyi kazaya bırakmamalısın; şirk koşmadan, istediğin gibi yaşamalısın. Yürümeli, merdiven çıkmalısın. Sahile bağlı sandallarda pişirilen balık ekmekle karnını doyurmalısın. Dengeli, düzenli beslenme de neymiş! İstediğin zaman, istediğin saatte, istediğini yiyip içmelisin. Cebinde beş para yokmuş hiç endişe etmemelisin. Umduğunla, değil; bulduğunla yetinmesini bilmelisin. Kendini sevip saymalısın öncelikle kendini… Seni gerçekte seveni bulup sevmelisin, sevmemelisin sevmeyeni dünyanın üzerine titrediği biri de ise! Şükretmelisin her halükârda haline. Ağlayana gül, inleyene sus, demek yerine; ağlayana omuz vermeli, inleyene çare olmaya çalışmalısın. Küçücük şeylerle mutlu olmalı, küçücük şeylerle mutlu etmelisin. Her şeyi dert etmemeli, sorun olmamalı, sorun çözen olmalısın. Her şeyin azıyla ve özüyle yetinmelisin. Her gün karşılaştığın onlarca özürlüye bakıp haline şükretmeli, kalıcı dersler çıkarmalısın. Şu fani dünyanın faniliğine inanan, inanmayan hükmi şahsiyetlerin merhametsiz, adaletsiz, sevgisiz, saygısız, hoşgörüsüz olanlarının elinde oyuncak olmayacak, asla yalakalık yapmayacaksın. Saçının telleri kadar başın olsa, her gün birini keseceklerini bilsen de yalandan uzak duracaksın. Düzen bu deyip soysuzluk libasını giymeyeceksin. Adam gibi adam olacaksın. Kul bilmesin ne çıkar; şah damarımdan bana daha yakın olan bilsin yeter, diyeceksin. Dikeninden sebep güle kızmayacak, hasım olmayacak; gülün kokusunu içine çekmekle yetineceksin. Güneşin batışını da doğuşu kadar seveceksin. Ne yağmurdan ne de doludan kaçacaksın. Yükseklere, çok yükseklere çıkacaksın; ta bulutların üzerine. Orada bir taşın üzerine oturacaksın; kimi zaman yakıcı güneşle yanık toprak arasında örs olacak, kimi zaman yağmurun, tipinin altında kalacak, saçlarını rüzgâra yalatacaksın. Bağıracaksın sesin çıktığı kadar; hudutsuz, sansürsüz sesler çıkaracaksın. Ses verecek karşı dağlar sana senin sesinin tını kadar. Hayretler ve hayranlıklar içinde kalacak, özgürlüğün tadını çıkaracaksın. Mademki bir sınavdır yaşam denen kavram, asla vazgeçmeyeceksin uğraştan. Sevdikçe sevileceğini bilecek, bolca dağıtacaksın tükenmez sepetindeki sevgi çiçeklerinden… Ve fark edeceksin herkesi sevemeyeceğini, her şeyi bilemeyeceğini ve haddini… Tıpkı her şeye sahip olunamayacağını bilmek gibi… Ümraniye – 19.03.2012 - Z.Akçal
Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber