Son dakika haberi bulunmamaktadır.   Senoz Esnaf  
Senoz Deresi
Anasayfa | Haber Ara | Foto Galeri | Videolar | Animasyonlar | Anketler | Sitene Ekle | Mesaj Gönder | Sohbet | MircScriptİndir

HABER ARA


Gelişmiş Ara

EN ÇOK OKUNANLAR

Çocukluğumun Ramazanlarına Özlem!..

Okunma  Yazar : AbdurrahmanAkın
Yorumlar  Yorum Sayısı : 3
Okunma  Okunma : 2230
Tarih  Tarih : 30 Temmuz 2011, 21:04

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

En önemli olanı en öne almak gerekir. Gözümüzü açıp kapayıncaya kadar geçen bir sürede yeniden on bir ayın sultanı misafirimiz oldu….

         

Bizim köyde oruç ayının tatlı telaşı günlerce önceden başlardı…. Bu öyle bir telaştı ki, bugün bile hatırlayınca insanın içinin huzur kaplaması ve duygularının yeniden tazelenmesine vesile olacak bir güzellik barındırırdı içerisinde.

         

İlk orucumu ne zaman tuttum hatırlamıyorum ama hafızamda kalan en önemli ayrıntı, oruç tutmak isteyen çocukların bu hevesine karşılık evdeki büyüklerin bulduğu çözümdü. Bu çözümün adı ‘geriki dişlerle’ ya da ‘arka dişlerle’ oruç tutmak olarak ifade edilirdi…

 

Biz çocuklar için çok önemliydi büyüklerimizle birlikte oruç duygusunu yaşayabilmek. Öyle ki; Sahura kaldırmaları için gün boyu evdekilere yalvarmalarımızı hala unutamam. Ben kendi adıma bir formül bulmuştum bu konuda, artık itiraf edebilirim! Çok basit ama karşılık bulan bir plandı benimkisi …

Teravih namazından sonra camiden eve geldiğimizde, hemen yatıyordum, böylece uykumu alıyor ve evdekilerin sahur için yemek hazırlamaya başladıklarında uyanmam kolay oluyordu. Tabii uyanmış olmam yeterli değildi, evden birisinin ‘uyanmış bari gelsin bir şeyler yesin’ demesi de gerekiyordu, aynı zamanda. Bu konuda en güvendiğim kişiler, Rahmetli Büyükannem ve Şaban Abimdi… Eğer o gece sahura bir şekilde kalkabilmişsem, gün boyu sadece evdeki akranlarıma değil, komşu çocuklara da havamı attığım çok olmuştur. 

         

Bizim Başköyümüzde, Ramazan o kadar güzel geçerdi ki; hafızamda, yüreğimde kalanları sizlerle paylaşmaya ne benim duygularım nede ifadelerim kafi gelebilir. Eminim o günleri yaşayanlar, yüreğinin bir kenarında bu ramazan vesilesiyle hatıralarını bir kez daha düşünmüş ve dostlarıyla yad etmiştir.

 

Düşünebiliyor musunuz? İftara iki saat kalmış ve biz aşağı mahalleli gençler top oynamak için yukarı mahalleye gidebilmişiz…Uzun ramazan günlerinde, elleri öpülesi analarımızın, çimenliklerde, çaylıklarda çalışarak of bile demeden tuttukları orucun kıymetini nasıl unutabiliriz…

 

Ya iftar saati… Ne güzel hatıraları var. Çocukların evin önlerinde, ezan sesine ya da Harabetin evinden  gelecek ‘ramazan borusunun’ sesine kulak kabartmaları bugün bile tebessüm ettirecek güzellikteydi. Teravihlerle taçlanan Ramazan geceleri çocukluğumuzdaki, hafızalarımıza kazınan en güzel hatıralardı…

 

Ama bugün anladım ki, oruç ve insan ilişkisi “bir ibadet “olmaktan çıkıp sanki zamanı doldurduğumuz öylesine,alelade bir serüvene dönüştü! Görsel anlamda zirve yapan günümüz Ramazanları, sanki manevi dünyamızda ki anlamını yitirdi gibi geliyor bana….

 

Evet hayatımızda öyle zamanlar vardır ki, yerleri ancak o zamanları yaşayarak doldurabiliriz… Ama bir daha yaşayamayacağımıza göre bize de hatırlamak ve hatırlatmak düşüyor sadece…

 

Bütün dostlarımın Mübarek Ramazan ayını tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını Cenabı Allahtan niyaz ediyorum.

 

Görüşmek üzere Allaha emanet olun…

 

Yazdırılabilir Sayfa Yazdırılabilir Sayfa | Word'e Aktar Word'e Aktar | Tavsiye Et Tavsiye Et | Yorum Yaz Yorum Yaz

Bu habere toplam 3 yorum yazılmıştır.

AHMET ÇAKMAK [ 09 Ağustos 2011, 13:05 ]
Dayıoğlu merhaba

yazının tamamı beni çok duygulandırdı , ancak harabetin borusu daha çok.

iyi ramazanlar diliyorum
a.yılmaztürk [ 08 Ağustos 2011, 12:05 ]
"Ama bugün anladım ki, oruç ve insan ilişkisi 'bir ibadet' olmaktan çıkıp sanki zamanı doldurduğumuz öylesine, alelade bir serüvene dönüştü! Görsel anlamda zirve yapan günümüz Ramazanları, sanki manevi dünyamızda ki anlamını yitirdi gibi geliyor bana"
Bu cümlenın altına imzamı ben de atarım.
Naile Zeynalova [ 01 Ağustos 2011, 11:16 ]
dogrudan da   cocukluk zamanı   RAMAZAN aynın gelmesini böyüglerle birlikde   sahura   durmak . onlarla birge dualar etmek.. sonra da akşamaı sebirsizkle beklemek    ne kadar da şirin   anlar idi.     akşama   kadar   hasretle beklerdik ki annelerimiz iftar sufrasına en leziz yemegleri . şirniyyatları düzecek ve hepimiz birlikde   oturub dua edecek sonra hep birlikde yemek yemek.. hepinize hayırlı   RAMAZANLAR..dilerim...

Yorumların tamamını okumak için tıklayın.

Bu Yazarın Önceki Yazıları

Son Haberler

Umut yarını değiştirme çabasıdır!07 Temmuz 2019
RadyoSenoz
 
İSTEK GÖNDER

FOTOĞRAF GALERİLERİ

Yayınlanan yazıları kaynak göstererek yayınlamak serbesttir. © Copyright 2004-2009
Yazar Girisi | Altyap: MyDesign Haber